ABD’nin Ankara’da ki memurlarının sizi nasıl değerlendirmesini bekliyordunuz. Bütün dünyada bu iş böyle yapılır. O ülkenin memurları, bulundukları ülkenin resmini çekerler veya çekmeye çalışırlar.

Hani resim çektirenler sorarlar nasıl çıktık diye, sonra yeniden çekilmesini isterler veya ışık düzenini değiştirerek, bazı yerlerini gizleyerek ve makyaj yaparak daha iyi bir görüntü verilmesini sağlayabilirler. Fakat o ülkenin memurları makyajsız resim çekerler, onların makineleri, memurlarının yetenekleridir, bilgi birikimleridir ve deneyimleridir. Onlardan bulundukları ülkenin resmini çekmesi istenir.

Peki, bir ülkenin resmi nasıl çekilir?

Bu iş hedef ülke veya diğer bir deyişle resmi çekilmesi istenen ülke hakkında bilgi toplama işidir. Buna istihbarat da diyebiliriz. Bu ülke hakkındaki her türlü bilgiyi içerdiği gibi, ülkeyi yönetenlerin eğitim ve öğretim durumlarını, sosyal seviyelerini, bilgi birikimlerini, var ise yolsuzluklarını, psikolojik yapılarını, dostluklarını, düşmanlıklarını, geçmişini, hatta aynı parti içindeki husumet ve çekişme olmak üzere aklınıza bile getiremeyeceğiniz bilgileri de ihtiva eder. Eğer aklınızda bu tür bilgileri yalnızca istihbarat elemanları toplar diye kaldıysa bu yanlış bir algı olur.

Bu resim niye mi çekilir?

Şunun için çekilir; Hedef ülke ve hedef ülkenin bulunduğu bölge için geliştirilecek ve tespit edilecek politikalar için çok gereklidir. Özellikle aklın egemen olduğu gelişmiş ülkelerde çıkar üzerine oturan politikaların oluşturulmasında bilgi esas olup burada kardeşliğe ve hissiyata yer yoktur.

Bu resim çekme işi böyle olduğuna göre, niye şaşırıyorsunuz, Wikileaks’in internet sitesinde yayınladığı belgelere. Çünkü bu yazılanlar ABD’nin Ankara’da ki memurlarının ülkemiz ve iktidar sahibi yöneticilerimiz hakkındaki değerlendirmeleridir.

Ne yazmalarını bekliyordunuz. Süperler, Türkiye’ye çağ atlattılar, daha demokratik hala getirdiler, özü sözü bir güvenilir insanlar, Avrupa birliğine daha yaklaştırdılar, cari işlem açıkları yok, ekonomi çok iyi, işsizliği yok düzeyine indirdiler, bu değerlendirmeleri mi başkentlerine gönderseydiler, ne gördülerse onu yazdılar kriptolarına.

Durumu daha iyi analiz edebilmek için kendimizi onların yerine koyalım. Siz İran’ın Ankara Büyükelçisisiniz.

NATO zirvesinden sonra Tahran’a nasıl bir kripto gönderirsiniz?

Türkler güvenilir değil, ikili oynuyorlar, bizi sattılar değerlendirmesinde bulunmazımsınız.

İsrail’in Ankara’da bulunan Büyükelçisisiniz veya Askeri Ataşesisiniz, nasıl kriptolar çekersiniz başkentinize?

Onların yerine koyun kendinizi.

Rapor etmez misiniz?   ‘’ Hükümetin politikaları nedeniyle Türkiye’de Antisemitizm (Musevi aleyhtarlığı, her kötülüğün ardında Musevi’yi aramak) artıyor ve ciddi bir tehlike haline gelmeye başladı.’’ Diye.

İşte ABD’li memurlar da ülkemizin resmini eskiden beri çekerlerdi. Hala çekmeye devam ediyorlar, başkentlerine gönderiyorlar ve oradaki merkezlerde bu resimlerin yardımıyla Türkiye politikası, ülkemizi de içine alan Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya politikaları belirleniyor veya daha önce belirlenenler revize ediliyor.

Wikileaks internet sitesi şimdilik belgelerin çok azını yayınladı. Şu anda göründüğü kadar belgeler gerçek gözüküyor. Zaten ABD yönetimi de bu belgeler uydurmadır demedi.

Dünya medyası da bu konuda hemfikir.

Yalnız belgelerde bazı yöneticilerimiz, başbakanımız ve dışişleri bakanımız hakkındaki iddialar yenilir yutulur gibi değil. Bazıları da etik ve ahlaki olarak suçlamalar içeriyor.

ABD memurlarının, suçlamalarda içeren bu değerlendirmelerine rağmen, yöneticileri yüzümüze böyle davranmıyorlar, nazikler ve hükümetimizi hayli başarılı buluyorlar ve destekliyorlar.

Sizce niçin?

Politik hedeflerine kaba gerçekleri söyleyerek ulaşabilirler mi?

Daha fazla taviz için bu gerekli ve ABD politikacıları da bunu yapmışlar.

Yalnız basınımızdaki bazı laflar dikkat çekici;

ABD diplomatların beceriksiz ve yeteneksiz olduğu,

ABD’de bir derin devlet hesaplaşması olduğu,

ABD dış politikasının ve diplomatlarının çapsız olduğu,

Siz bu değerlendirmelere katılır mısınız?

Şu soruyu sorabilirsiniz.

Bu belgeler ile ABD, belirlenen bir hedefe ulaşmaya mı çalışılmaktadır?

Niye olmasın.

Aklın ve bilimin egemen olduğu demokratik ülkelerde, yöneticiler satranç oyuncusudur. Satranç tavlaya benzemez, satranç hamleler oyunudur. Her hamle, daha sonraki hamleler ve karşı hamleler, düşünerek, planlayarak ve kurgulayarak yapılır.

Ülkesi adına satranç oynayan oyuncu, zeki, iyi eğitim ve öğretimli, birikimli, şansa yer vermeyen, akla ve bilme inanan, deneyimli, duygusal davranmayan ve güçlü psikolojik yapıya sahip olmalıdır.

Ülkemizin düşeş beklentisi içinde olan tavla oyuncusuna değil belirtilen bu özelliklere sahip satranç oyuncusuna ihtiyacı vardır.

Saygılar sunarım.

Türker Ertürk

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...