“İstan” eki Farsça ülke veya ülkesi (Arabistan, Gürcistan) anlamına gelir. Türkistan ise Türklerin yaşadığı yer veya ülke anlamındadır. Türkistan deyince aklımıza batıda Aşağı İdil (Volga) ve Hazar Denizi, doğuda Altay Dağları’na, kuzeyde Altay ve Balkaş Gölleri bölgesinden, güneyde ise Hindukuş dağlarına kadar dayanan ve yaklaşık olarak 6 milyon km²’lik bir alandır.

Türkistan’ın dışında başta Anadolu’da Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere, Balkanlar’da, Karadeniz’in kuzeyinde, Kafkasya’da, İran’da, Ortadoğu’da ve Doğu Asya’da çok geniş bir Türk nüfusu yaşamaktadır.

Geçtiğimiz günlerde Uygur Sincan Özerk Bölgesi’ndeki gelişmelerin ne olup, ne olmadığını anlatmak için önce “Fay Hatları”, daha sonra “Doğu Türkistan” başlıklı yazılarımla size hitap etmiş ama bu konudaki üçüncü ve son yazımı ülkemizi hızla felakete taşıyan gelişmeleri size analiz edebilmek için ötelemiştim. Uygur bölgesinin bu son yazısı bugüne kısmet oldu!

Uygur Türklerini çok seviyorlar!

Uygur Bölgesi veya diğer adıyla Doğu Türkistan 1949’dan beri Çin Halk Cumhuriyeti’nin egemenliği altında olup esasında yukarıda sınırlarını çizmeye çalıştığımız Türkistan’ın bir parçasıdır. Geçmişten bugüne Çin, Uygur Özerk Bölgesi’nde Türklere yönelik olarak sürdürülen politikalar açısından masum ve günahsız değildir. Bunu bilelim ama diğer gerçekleri de göz önünde bulunduralım!

ABD dahil Batı medyasında Uygur Türklerine yönelik olarak baskı ve eziyet yapıldığı ve dini vecibelerini yerine getirenlere şiddet ve işkence uygulandığı kampanyası yürütülüyor. Dünyanın her tarafında Türklere karşı kumpasın içinde ol ama Uygur Türklerinin haklarının peşinde koş, size mantıklı geliyor mu? Türkiye’yi bölmek için PKK’yi destekle, Kıbrıs’ta Türkleri arkadan vur, Irak’ta ve Suriye’de Türkmenlere karşı yapılan etnik arındırmaya sessiz kal ama Uygur Türklerini çok seviyorlar!

Sırası gelmişken söyleyelim. Bunlar ne Türkleri, ne Kürtleri, ne Farsları ne de Araplar sever. Daha doğrusu Müslümanları hiç sevmezler. Sadece çıkarları için enstrüman olarak kullanır ve birbirlerine kırdırırlar.

Cemaat vasıtası ile savaşçı getiriyorlar

ABD’nin Uygur Sincan Özerk Bölgesi ile ilgilenmesinin nedeni Çin’i kuşatmaya ve istikrarsızlaştırmaya çalışmak istemesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü ABD, Çin’in büyümesini yavaşlatmak, kendine rakip küresel güç olmasını engellemek, kaynaklarını verimsiz alanlarda tüketmesini sağlamak, küresel ve bölgesel ekonomik işbirliği projelerini sekteye uğratmak için çalışmaktadır. Türkiye’yi Kürtler üzerinden, Çin’i Türkler üzerinden kaşıyor ama ne Türkleri, nede Kürtleri seviyor! İşte emperyalizm aynı zamanda budur!

Ben bir Türk ve aynı zamanda Türk Milliyetçisi olarak tüm Türklerin hür ve müreffeh olmasını isterim. ABD’nin Çin’i kaşımak ve istikrarsızlaştırmak için Uygur Türklerini kışkırttığı projeyi desteklerseniz ve bir şekilde parçası olursanız Uygur Türklerinin iyiliğine bir şey yapmış olur musunuz?

İslam üzerinden Uygur Türkleri emperyalizmin çıkarları için radikalleştiriliyor. Sovyetler Birliği’ne karşı yapılanın aynısı deneniyor. Uygur Türkleri Endonezya üzerinden Cemaat vasıtası ile Suriye’ye savaşçı olarak getiriliyor daha sonra radikalleşmiş olarak geri götürülüyor. Bunun Uygur Türklerine refah, mutluluk, barış ve özgürlük getireceğine inanıyor musunuz?

Pax Americana

Esas Çin’le aramız iyi olursa ve işbirliğini arttırırsak Uygur Türkleri için katma değer yaratabiliriz. Çin, “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı Projesi” ile ve onun kara ve deniz ayağı ile Çin’i Avrupa pazarlarına ve Avrupa’yı Çin’e yaklaştırıyor. Bu proje ile Avrasya birleşiyor ve bu birleşmede Türkiye kilit konumuna geliyor. Bu proje ile Türkiye, Orta Asya’ya ve Türkistan’a yakınlaşıyor ve bütünleşiyor. Tarihi İpek Yolu’nu tekrar canlandırılacak bu proje ile güzergah üzerindeki ülkelere Çin yatırımları gelecek. Fakat tek kutuplu dünya düzeninin devamından yana ABD bu projenin yaşama geçirilmesini istemiyor, İpek Yolu Ülkelerini istikrarsızlaştırmaya ve birbirine karşı düşmanlaştırarak işbirliği yapamaz hale getirmeye çalışıyor. Niçin biz bunun parçası olalım!

Ayrıca tek kutuplu dünya düzeni yani Pax Americana (Amerikan Barışı) ülkemizin çıkarına değil ki! 1990 sonrasının ülkemiz, bölgemiz ve dünyamız için barış ve istikrar adına neler getirip götürdüğünü yaşayarak gördünüz. İki veya daha fazla kutup veya küresel güç denge demektir. Dünyamızın dengeye ihtiyacı var! Mahallede bile tek dayı veya ayı terörize olmak demektir!

Atatürk gibi yapmalıyız

Akılcı olmak zorundayız. Ülkemizin ve Türklerin menfaatini düşünüyorsak akıllı olmak ve ortak çıkarlarımızın gerektirdiği şekilde davranmalıyız. Kendimizi emperyalizmin çıkarları için kullandırmamalıyız.

Sovyetler Birliği’nin selefi konumunda olan Çarlık Rusya’sı Osmanlı’nın yıkılışında önemli roller üslendi. Karadeniz’in kuzeyinde yaşayan Türkleri oradan Ruslar sürdü. Kafkasya’da yaşayan Türkleri ve Müslümanları göçe Ruslar zorladı. Atatürk bu günahları bilmesine ve sosyalist olmamasına rağmen Sovyetler Birliği ile işbirliği yaptı. Çünkü akıl bunu gerektiriyordu. Yoksa Anadolu’da ki Türkler de imha olurdu. Bu nedenle Çin’le, Rusya’yla ve İran dahil bölge ülkeleri ile işbirliği yapmalıyız ve emperyalizmin gazına gelmemeliyiz.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...