Geçtiğimiz pazartesi Bursa-Nilüfer’de Memleket Sevdalıları Derneği’nin düzenlediği Uygarlık Akademisi çalışmalarına 24 Temmuz’da 92.yılını idrak ettiğimiz Lozan Antlaşması’nı anmak ve anlamak maksadıyla düzenlenen panele konuşmacı olarak katıldım. Konuşmalar İhsaniye Parkı’nda açık alanda yapıldı. Parkta aynı zamanda direniş vardı. Nilüfer Belediyesi yeşil alanı tahrip edip, buradan yol geçirip çevresinde alışveriş merkezi yapmak istiyor. Anlayacağınız sorun yine rant. Adeta “Taksim Gezi” olayının küçüğü! Halk mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı almış, parkın içinde çadır kurmuş, ağaçları kestirmemek ve parkı yıktırmamak için direniyor.

Geceyi Çekirge semtinde çok güzel bir otelde geçirdim. Bursa Arap turist kaynıyor. Bu yüzden çok zor yer bulabildik. Ertesi günü kahvaltı salonu görülmeye değerdi ve ibretlikti. Turistler salonun her tarafını işgal etmişlerdi. Yemek masasının üzerine küçük çocuğunu yatıranlar, oturtanlar ve altını temizleyenler. Kahvaltı salonuna terlik girenler, çevreyi yok sayan adaptan ve edepten yoksun davranışlar vaka-ı adiyeden sayılırdı. Otel yöneticilerine sordum “nasıl, turizm mevsiminden ve gelenlerden memnun musunuz?” diye. Bir sordum, bin ah işittim! Özetle “sizin bu gördüklerinin bir şey değil, bizim gördüklerimizi görseniz! 40 gün daha sabretmek zorundayız, para kazanmak için katlanıyoruz” dediler.

Üstün cinsiyet

Kahvaltımı yaparken aynı zamanda çevreyi gözlüyor ve anlamaya çalışıyordum. Ama gördüğüm manzara yürekler acısıydı. Kadınlar, sadece gözlerinin açıkta olduğu ve yüzünün bile peçenin altına gizlendiği bir kıyafet içinde yemek yemeğe çalışıyorlardı. Gerçekte kahvaltı yapmıyor, ıstırap çekiyorlardı. Burada hijyenden ve temizlikten bahsedilebilir miydi?

Erkekler şortla, tişörtle ve terlikle kahvaltı yapıyor olmasına rağmen kadınlar yüzleri bile kapalı olan çarşafın içindeydiler. Bu adalet ve eşitlik olamaz. Bu din de olamaz! Bazı masalarda çok eşliliğin görüntüsü olarak kadın sayısı fazla! Onlar de “üstün cinsiyet” olan erkeğe hizmet etme ve şirin gözükme peşindeydiler. Hele bir masa çok dikkatimi çekti. Baba kendisi gibi “üstün cinsiyet” olan erkek çocukları ile oynuyor, kızlarının suratına bakmıyordu. Bu sevgisizlik ve alenen ayrım o kızlarda onanmaz bir travma yaratır. Psikolojisi bozulmuş travmalı annenin kafa sağlığı yerinde çocuklar yetiştirip yetiştiremeyeceğini varın siz tahmin edin.

İsrail’e fiske bile vuramazlar

Bu dünya görüşü yenilmiştir, yenilmeye ve kaybetmeye mahkumdur. Radikalleşen bölümü ile kele koparabilir, kol kesebilir, adam öldürebilir, katliamlar yapabilir ve canlı bomba olup masun insanları öldürebilir ama İsrail’e ve doğal kaynaklarını çalan Batı’ya fiske bile vuramazlar.

İşte bu nedenlerle de Atatürk önderliğinden yapılan Aydınlanma Devrimleri ile Cumhuriyet bir uygarlık projesidir. Bu yolda kat ettiğimiz mesafe kadar kadının yok sayıldığı ve ikinci sınıf muamele gördüğü dünyadan ilerde, kat edemediğimiz mesafe kadar çağdaş dünyadan gerideyiz.

Bu yüzden Türkiye’de yaşayan Müslümanlar ve özellikle kadınlar her gün iki rekat şükür namazı kılmalı veya şükür duası etmelidir, Allah’a Mustafa Kemal Atatürk’ü bize bahşettiği için.

Türbeler ve Sandukalar ağlıyor

Bırakın şükür namazını, Erdoğan liderliğinde AKP iktidarları ise bugüne kadar Atatürk düşmanlığından başka bir şey yapmadılar. Bursa’da da bu düşmanlığın izleri çok! Bursa’ya Timsah Arena Stadı yapıyorlar amaç belli; kafalarınca bir taşla iki kuş vuracaklar. Birincisi Bursa Atatürk Stadyumu’nu yıkacaklar ve bir Atatürk isminden daha kurtulacaklar, ikincisi yıkılan bu yerde iş merkezleri, AVM’ler ve üzerlerinden alınan komisyonlarla yeni malı götürecekler. İçi yoz ve karanlık fikirler taşıyan kafaları sadece buna çalışıyor.

Ayrıca Bursa’nın Tophane mevkiinde bulunan Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbelerini ziyaret ettim. Osmanlı Devleti’nin kurucularının türbeleri dökülüyor ve sandukaları ağlıyor. İnsan biraz para harcar ve restorasyon yaptırır. Hani ecdadımıza saygılıydınız! Bunları dini imanı para! Ecdat ve din, paraya, iktidara ve güce ulaşmak için sömürülen ve istismar edilen araçlardır.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...