Geçtiğimiz günlerde Humus kentinde operasyonlarını sürdüren Suriye Silahlı Kuvvetleri isyancıların kalesi konumundaki Baba Amr bölgesindeki son direnişi de kırarak kontrolü tamamen ele geçirdi. İsyancıların ( Özgür Suriye Ordusu ) komutanı olan Riyad El Esad ise basına yaptığı açıklamada Baba Amr’dan taktik icabı çekildiklerini söyledi.

İsyancıların Humus ve özellikle onun bir semti konumunda olan Baba Amr’a odaklanmalarının esas nedeni burasını Bingazi’ye çevirmekti. Eğer bu başarılsaydı hiç şüpheniz olmasın ki burası ‘’ Güvenli bölge ‘’ ve bu bölgeyi Türkiye’ye doğru bağlayacak olan hat ‘’ İnsani yardım koridoru ‘’ ilan edilecek ve isyanın genişletilmesinin şartları olgunlaştırılacaktı. Fakat bu plan şimdilik fos çıktı.

Geçtiğimiz ay sonunda Milli Güvenli Kurulu‘nun ( MGK ) ‘’ Suriye’de devam eden şiddet, yıldırma ve toplu kıyım eylemlerine uluslararası toplumun seyirci kalmaması gerektiği vurgulanmış ve bu çerçevede Suriye halkının korunması ve insani yardım ulaştırmasının altını çizmiştir. ‘’ şeklindeki açıklaması Baba Amr’daki isyanın büyüyeceği öngörüsüne yönelikti.

Geçtiğimiz hafta yani isyan bastırıldıktan sonra AKP grup toplantısında Başbakan ‘’ Suriye’ye insani yardım koridorunun derhal açılmasını başta Humus olmak üzere insani yardımların Suriye halkına ulaştırılması için Suriye yönetimi üzerinde baskı oluşturulması gerektiğini…’’ söyledi.

Her iki açıklamaya baktığımızda dikkati çeken hususlar şunlardır; MGK açıklamasında öngörü yanlış zamanlama doğrudur. Başbakan’ın açıklamasında zamanlama da yanlıştır.

Direnişin kırılmasından sonra bölgenin sınıra çok yakın olmasından faydalanarak isyancıların çoğu Lübnan’a kaçmıştır. Suriye makamlarının yaptığı açıklamaya göre operasyon sonunda 700 terörist yakalanmıştır. İçlerinde kimler yoktur ki! Iraklı, Lübnanlı, Ürdünlü, Katarlı, Libyalı, Afganistanlı hatta Türk’te varmış. Umarım Dışişleri Bakanımız bize bu konuda doyurucu bir açıklama yapar. Suriye ellerinde 13 Fransız subayı olduğunu iddia ediyor. Ne işi var Fransızların orada?

Ayrıca Suudi istihbarat personeli, CIA ve MOSSAD ajanları, Irak’ta görev yapan askeri nitelikli Amerikan özel güvenlik şirketi Blackwater elemanları ile El Kaide ve Taliban militanları da yakalananlar arasındaymış. Ne birliktelik değil mi? Uluslararası terör örgütü gibi. Sanırım Suriye’ye demokrasi getirme endişesi ve gayreti ile görev yapıyorlardı!

Suriye yetkilileri yaptığı açıklamada ülkede 15 bin yabancı teröristin bulunduğu ve onlara karşı mücadelenin sürdürüldüğü belirtiliyor ve yakalanan Fransız sayısının 120’yi aştığı ifade ediliyor. Belki bu rakamları abartılı bulabilirsiniz ama tamamen uydurma ve yalan olduğunu elinizi vicdanınıza koyarak söyleyebilir misiniz?

Amaç Suriye’de rejim değişikliği ve bu değişikliğe yönelik askeri müdahaledir. Amaç bilahare İran’a saldırmaktır. Amaç Türkiye’de dahil bölgemizin siyasi haritalarını etnik ve mezhepsel temelde yeniden çizmektir. Amaç bölge insanını birbirine düşürmek, sömürgeleştirmek ve daima Batı’nın hakemliğine mecbur etmektir.

Bu köşeyi takip edenler bilirler. ‘’ Suriye ile ilgili olarak ulusal basınımızda yazılanların yüzde 90’nına inanmayın yüzde 10’unada şüphe ile bakın ‘’ demiştik. Kanaatimiz aynen devam etmektedir. Suriye’ye yapılmak istenen askeri müdahale için elverişli ortamı sağlamak isteyenler geçen hafta suçüstü yakalandılar. Ulusal basınımızın da haber kaynaklarından olan CNN’in muhabiri Dany Dayem’in uydurma haber yaptığı video görüntüleri ile ortaya çıktı. Görüntülerde Dayem’in önce etrafındakilere ‘’ silahları ateşlemelerini ‘’ söylüyor ve daha sonra tiyatroda rol alan bir oyuncu gibi ‘’ son iki saatte yüzlerce kişinin öldüğünü ‘’ ifade ederek yayına başlıyor. Bu başarısız olup yakalananı! Ya başarılı olup yakalanmayanlar!

Anımsarsınız geçen ay Humus’ta iki Batılı gazeteci çatışmalarda yaşamını kaybetti. Bunlardan birisi Sunday Times muhabiri Amerikalı Marie Colvin diğeri ise serbest çalışan foto muhabiri Fransız Remi Ochlik. Her ikisine de toprağı bol olsun. Fakat öğreniyoruz ki bu gazeteciler yasal olmayan yollarla Suriye’ye girmişler.

Şimdi size sormak isteriz. Güneydoğu bölgemizde terörle mücadele kapsamında Güvenlik Kuvvetlerimiz PKK ile girdiği bir çatışmada iki Batılı gazeteci yaşamını yitirse ve yapılan incelemede gazetecilerin ülkemize gümrük kapılarından değil gizli olarak girdiği tespit edilse, ne düşünürsünüz? Sizce bunun anlamı nedir? Bilin ki Suriye için anlamı da odur.

Saygılarımla,

Türker Ertürk

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...