Reyhanlı’daki saldırı göz göre göre geldi. 46 insanımız yaşamını kaybetti ve çok sayıda yaralımız var. Halkın tepkisinden korkulduğu için uygulanan sansür nedeniyle olayın tam olarak vahameti ve boyutları gözlerimizden kaçırılıyor. Sanırım bir ölüm vakasının yakınlarına söylendiği tarzda yavaş yavaş ve alıştıra alıştıra verecekler.

Bu olayların olacağını önceden yazmıştık. Bu saldırının ve ölümlerin sorumlusu hiç şüphe yok ki Erdoğan, Davutoğlu liderliğinde Suriye’ye ve diğer bölge ülkelerine karşı sürdürülen gayri ahlaki ve gayri milli politikalardır.
Bu saldırının arkasında bölgeyi ateşe verme, daha fazla istikrarsızlaştırma ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vekaleten Suriye’ye sokulması iradesi vardır. Hedef ise bölgeye ait emperyalist planın gerçekleştirilmesidir.

Ülkemizi yasa boğan bu saldırının haberini Milli Merkez Anayasa Forumu için gittiğim Ayvalık’ta aldım. Bu gelişme üzerine ertesi günü yapacağım konuşmamı bu terör saldırısı ve nedenleri üzerine yoğunlaştırdım.

Pazar günü ( 12 Mayıs ) Ayvalık’ta İsmet İnönü Kültür Merkezi sıra dışı bir olaya tanık oldu. CHP Milletvekili Kamer Genç, İP Genel Başkan Yrd. Nusret Senem ve Milli Merkez İzmir Yürütme Kurulu Başkanı Erdoğan Özer ile beraber katıldığımız Foruma ilgi çok yüksekti ve salon hınca hınç doluydu. Salonda heyecan ve vatanseverlik duygusu en üst düzeydeydi. Farklı siyasi görüşten insanlar, belediye başkanları, partilerin ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşlarının liderleri yani Millici olan, antiemperyalist tavır göstermek isteyen, Atatürk’te birleşen ve halen ülkemizdeki kötü gidişe isyan eden herkes oradaydı.

Bu yaşadıklarımız, ülkemizi parçalamaya ve iç barışımızı dinamitlemeye çalışan emperyalist planı halka iyi bir şeymiş gibi yutturmaya çalışan hükümetin ikna ekibinin yaşadıklarına hiç benzemiyordu.

Milli Merkez ile Akil Adamlar taban tabana zıt görevler icra ediyor. Aynen Kuvayi Milliye ile Heyeti Nasiha gibi! Milli Merkez olarak Anadolu’da bizim gittiğimiz salonlar dolup taşarken, halk bizi kucaklarken, salonlara her isteyen eğer yer bulursa elini kolunu sallayarak girebilmesine rağmen kendinden menkul diğer heyet memleketi ancak polis ve jandarma korumasında dolaşabiliyor.

İlk kurşun burada atıldı

Ayvalık gerçekten sıradan bir yer değil. 23 Nisan Kurultayı sonrası Milli Merkez’in ilk teşkilatı burada kuruldu. Belki de bu öncülüğü yapmasının nedeni geçmişi ve tarihinin ona yüklediği görevdi.

Çünkü 29 Mayıs 1919’da Anadolu’yu işgal eden düşmana karşı 172. Alay komutanı Yarbay Ali Çetinkaya tarafından Türk Ordusu’nun ilk kurşunu burada Ayvalık’ta atıldı ve örgütlü direnç burada başlatıldı.

Evet, düşmana karşı ilk kurşun esasında 15 Mayıs’ta İzmir’de Hasan Tahsin tarafından atılmıştı ama bu biraz bireysel, örgütsüz ve işgale karşı Anadolu insanının isyanına öncülük eden sivil bir inisiyatifti. Ve hemen şehit edildi.
Düşmanın Ayvalık’a asker çıkarmasına ramak kala Yarbay Çetinkaya İstanbul’a telgraf çekiyor “ Bir elim Kur’an’da, bir elim Sancak’ta düşman karaya çıkarsa ateşle karşılık vereceğim “ diyor. Çünkü Çetinkaya için Anadolu’ya ayak basacak düşman askerine direnme diyen Padişah, Halife ve İstanbul hükümeti artık meşruiyetini kaybetmiştir ve düşmanla işbirliği yapmaktadır.

Bugün eline şehidimizin kanı bulaşmış olan, Narko-Terör örgütü ve emperyalizmin ülkemizdeki ve bölgemizdeki savaşçısı konumunda bulunan PKK’a ateş açma diyen Ankara hükümetinin o günkü İstanbul hükümetinden farkı nedir? Geri çekilme tamamen bir yalandır. Aslında yapılmakta olan PKK’nın emperyalist planlara yönelik olarak mevzi değiştirmesidir. Böyle bir emir verilemez, verilse bile uygulanmaz, her ikisi de ağır suç işlemiş olur!

Forum’dan sonra yemek için Cunda adasındaydık. Keyifli bir sohbet eşliğinde yemeklerimizi yerken bir ara İstiklal Marşımızı duydum ve gözümün görebildiği alanda simitçisinden, garsonuna ve turistine kadar herkesin ayağa kalkarak selamladığını gözlemledim. Sonrasında sorduğumda Ayvalık’ın CHP’li Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen Cuma ve Pazar saat 1700’de böyle bir uygulamalarının olduğunu halkın canı yürekten nasıl iştirak ettiğini anlattı bizde buna şahit olduk. Kendilerini kutluyoruz.

Zeus’un emrini Selene gerçekleştirdi

Ayvalık’a gelip de ilçe merkezinin 8 km güneyinde bulunan sönmüş bir volkandan arda kalan lav birikintileriyle oluşmuş tepeden Ayvalık Adaları ve Midilli’nin harika manzarasını görmeden gitmek yanlış olurdu.

Tepeye çıkmışken demir kafes içine alınmış olan ve halkın içine para atarak dilekte bulunduğu Şeytan’ın ayak izinin olduğuna inanılan yeri de ziyaret ettim. Biliyorsunuz Şeytan, Cennet ve Cehennem kavramları semavi dinlerden öncede, Pagan ( Çok Tanrıcılık ) döneminde de var.

Yunan mitolojisine göre Şeytan Cennetten kovulmuştur. Rivayete göre Tanrılar Kralı Zeus kovma işi için Ayışığı Tanrıçası Selene’yi görevlendirmiştir. Selene tarafından kovulan Şeytan bir adımını bu tepeye diğer adımını ise karşısındaki Midilli’ye atarak kaçmıştır. Gerçekten Ayvalık ve çevresi Cennet gibidir.

Şeytan gerçekte simgeseldir. Müslümanlar her yıl Hac sırasında Mekke ile Mina arasında bulunan taştan sütun Camrat al AKABE’yi taşlarken Hazreti İbrahim’den kalma bir dinsel ritüeli yerine getirmektedirler. Burada anlatılmak istenen Müslümanların omuz omuza vererek Şeytanı yani onun kimliğinde kötülükleri, haksızlıkları, zulmü ve zorbalığa karşı mücadele etmelerinin gereğidir.

Bugün Şeytan’ın ayak izi bölgede ve ülkemizde olup en son görüldüğü yer Reyhanlı’dır. Ama Müslümanlar Şeytanı değil onun hedef aldıklarını ve birbirlerini taşlamaktadırlar.

Hala bekliyorum bu kadar insanımız yaşamını kaybetmişken niçin yas ilan edilmiyor ve bayraklarımız niçin mezestre ( yarıya indirmek ) edilmiyor?

Saygılar sunarım.

Türker Ertürk

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...