Geçtiğimiz Cuma (08 Nisan 2016/ Dumankaya Cami); Şehit Jandarma Binbaşı Ahmet Karaman’ın cenaze töreni için Pendik’teydim. Cumhurbaşkanı Erdoğan için alınan koruma tedbirleri, anlatılamaz boyuttaydı. Cenazenin yanına yaklaşamadım bile! Protokol ile halkı, tamamen ayırmışlar.

Cami avlusuna giremedik ve Şehidimizin önünde cenaze namazını kılamadık. Uzaktan ve bahçeden, olduğu kadar görevimizi yapmaya çalıştık.

Pendik’in nüfusu 700 bin, İstanbul’un ise 15 milyon ama cenaze törenine gelenler çok çok az. Resmi görevlileri, askerleri, sivil polisleri çıkarırsanız, halk azınlıkta kalır. Bunun en büyük nedeni; AKP iktidarının ve Erdoğan’ın söylemleri ile bölünen ve kamplaşan toplum ile yaygın terör ihbarları olsa gerek.

Törendeki amaç çok açık; Şehidin üzerinden istismar yaparak, milliyetçi duygulara oynamak ve faşizmin anayasasını geçirerek, “başkan” olmak için destek bulmak.

Protokoldeki siyasilere baktığımda gördüğüm gerçek; terörü azdıran, azması için teröristlerle masaya oturan, askeri mücadele etmesin diye kışlasında tutan ve mücadele eden askerlere operasyon yapanlar, suçlular, yani Şehit Binbaşı Karaman da dahil, şehitlerimizin sorumluları oradaydı.

Namazı kıldıran ve duasını yapan hoca kimdi bilmiyorum ama, bu kadar ruhsuz ve duygusuz duaya hiç şahit olmadım. Ayrıca; Mustafa Kemal Atatürk’ün adı da anılmadı. Oysa ki; her şehit askerin duasında anılması, Türk Silahlı Kuvvetleri açısından gelenektir.

Biz görevdeyken; mutlaka hocaya bu husus anımsatılır ve takibi yapılırdı.

Şehidimize Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve Yüce Türk Ulusuna başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...