Günümüzün güncel konusu renkli devrimleri basit olarak nasıl anlatabilirim diye düşündüm ve kendim sorup, kendim cevap verdim. Umarım başarırım, sürçü lisan edersem af ola.

Nedir bu renkli devrimler?

Soğuk savaş sonrası Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Ukrayna ve Gürcistan gibi ülkelerde vizyona konan devrimlere verilen addır.

Ne oldu bu ülkelerde?

Askerler, önemli bürokratlar, kanaat önderleri, üniversite öğretim üyeleri, gazeteciler, bazı siyasi parti liderleri bir gece sabaha karşı tutuklandılar.

Neyle suçlandılar?

Devlete karşı komplo, hükümeti darbeyle alaşağı etmek ve bu maksatla örgüt kurmaktan suçlandılar.

Renkli devrimlerin amacı neydi?

Sahneye konduğu ülkeyi; emperyalizmin çıkarları doğrultusunda kullanılabilir ve tüm kaynakları ile kontrol edilebilir bir hale getirmek, istenen rotaya veya yörüngeye oturtmak maksadıyla, o ülkede yandaş yönetimleri iktidara getirmektir.

Örnek verebilir misiniz?

Devlet Başkanı Leonid Kuçma başarılı bir yönetim gösterememesine rağmen Ukrayna’yı 10 yıl yönetti. Ne zamanki ülkesinin çıkarları doğrultusunda politika değişikliği yaparak Rusya’ya yaklaştı 2004 yılında TURUNCU devrim sahneye kondu ve sivil darbe yöntemleriyle yerine Viktor Yuçenko getirildi. İsterseniz daha başkalarını da anlatabilirim.

Bu devrimlerde hangi araçlar kullanıl maktadır?

CIA gibi istihbarat örgütleri, Soros gibi vakıflar, Soros gibi vakıflar tarafından mali olarak desteklenen o ülkedeki Sivil Toplum Kuruluşları (STK) , o ülkede yaratılan yandaş medya, satın alınan ve çıkar birliği yaratılan siyasetçiler ile kanaat önderleri kullanılmaktadır.

Bu tür dış dinamikler yolu ile yaratılan devrimler soğuk savaş öncesinde de olur muydu?

Evet olurdu. Soğuk savaş öncesindeki devrimler askeri darbeler şeklinde, günümüzde ise sivil darbeler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Soğuk savaş öncesi olan askeri darbeler bir örnek verebilir misiniz?

1973 yılında Şili’de özgür seçimler sonrası iktidara gelen Sosyalist Başkan Salvador Allende ABD desteğinde askeri darbe ile devrilip yerine 17 yıl sürecek General Pinochet’in kanlı diktatörlüğü geldi. Bu tür askeri darbeler Güney Amerika’da ve dünyanın başka bölgelerinde de emperyalizmin çıkarları gerektikçe sahneye kondu.

Bizim ülkemizde de bu tür askeri darbeler yapıldı mı?

Ne yazık ki soğuk savaş döneminde ülkemiz için geçerli olmayan komünizm tehlikesi ve gereğinden fazla abartılan Sovyetler Birliği tehdidi gerekçe yaratılarak ABD’nin teşviki ve desteği ile askeri darbeler yapılmış ve Türk Silahlı Kuvvetleri kullanılmıştır.

Soğuk savaştan sonra ne değişti?

Emperyalizmin soğuk savaş sonrası ülkemiz ve bulunduğumuz bölge için biçtiği elbiseyi, geçmişin tecrübesi ve kullanılmışlığın deneyimi ile Türk Silahlı Kuvvetleri giymek istemedi. Bu nedenle itibarsızlaştırma ve etkinliğini sona erdirme operasyonu başlatıldı. Bununda amacı TSK’nın Cumhuriyetin kırmızıçizgilerine sahibi yet konusundaki etkinliğini sona erdirebilmekti.

Operasyonları kimler yapıyor?

Operasyonların arkasındaki ilk tetiğe basıcı, planlayıcı güç iç dinamikler olmasına rağmen, nihai icracılar bizim kardeşlerimizdir. Aralarında satılmışlar, çıkarcılar, geçmişte travma geçirenler, rövanşistler ve ihanet şebekeleri olmasına rağmen bir çoğu da ülkenin çıkarını o yönde gördüğü için kandırılmış ”vatanseverlerdir”.

Ülkemizde ki devrimin veya darbenin renkli bir adı var mı? Niye bu kadar uzun sürdü?

Bilmiyorum planlayıcıları bir ad koymuş mudur ama Gülsuyu olabilir.

Niye mi uzun sürdü?

Türkiye, Gürcistan ve Ukrayna değil.

Tarihi, geçmişi, deneyimleri, birikimleri, nüfusu, büyüklüğü ve bugüne kadar yıpratılmasına, aşağılanmasına, moralinin kısmen bozulmasına rağmen, kuruluş felsefesine yürekten bağlı kurumları ve örgütlü olmasa da bazen birbiriyle çatışsa da hala kahramanca direnen iyi eğitimli ve öğretimli yurttaş kitlesidir.

Eğer dünya güncelini takip ederseniz ve renkli devrimlerin fos çıktığını da görebilirsiniz

Bu savaşı kim kazanır ve sonuç olarak değerlendirmeniz nedir?

Eğer böyle devam ederse kazanan emperyalizm olur ve hepimiz kaybederiz.

Bu nedenle Laik-dindar, aydın-gerici, Türk-Kürt, türbanlı-türbansız gibi tartışmalardan ve suni ayrılıklardan, toplumumuzu daha çok geren tartışmalardan ve çatışmalardan kaçınmalıyız. Bizi biz yapan ortak paydalarımızı öne çıkarmalı, karşı tarafa saygı göstermeli, onu ötekileştir memeli, onu anlamaya çalışmalı ve enerjimizi birbirimizi tüketmek için değil ülkemizin sorunlarını çözmek için kullanmalıyız.

Artık demokrat, yurtsever, aydınlanmacı, ülkesinin emperyalizme peşkeş çekilmesini istemeyen ve kutsal İslam dinimizi, siyasetin ve emperyalizmin geniş halk yığınlarını kontrol edebilme aracı halinden çıkararak, hak ettiği yere getirilmesini isteyenlerin yapması gereken; bulunduğu yerde çevresini aydınlatarak sivil darbeye her seviyede direnişinden geçmektedir.

Emperyalizmin ülkemiz ve bölgemiz için oyununu böyle bozabiliriz.

Mazisi şan ve şeref, yüreği vatan sevgisi ile dolu kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri, zor bir dönemden geçtiğin, aşağılanmaya, itibarsızlaştırılmaya ve hak etmediğin karalamaya ve iftiraya uğradığın tarihin tanıklığı altında gözlenmektedir.

Geçmişte dış düşmanlarından dahi görmediğin muameleleri, ne yazık ki kandırılmış kardeşlerin sana reva görmektedir.

Sana düşen görev Kuvvayı Milliye ruhu ile yurt savunmasına moral ve motivasyonunu bozmadan devam etmektir.

Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda ve eğitim-öğretimindeki Atatürkçü felsefede mevcuttur.

Tanrı yardımcın olsun.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...