Türkçesi ile “özdoyurum”, Latincesi ile “mastürbasyon”; kişinin (Kadın ve erkek), kendi kendine cinsellik yaşaması ve cinsel doyuma ulaşması için yaptığı eyleme denir. Demek ki; “Kendi kendine tatmin” karşı bir cinse ihtiyaç duymadan, biyolojik cinsel isteğin sanal olarak doyuma ulaştırılması eylemidir.
Kendi kendine tatmin eylemi, sadece cinsellikte olmaz. Kişi, kişiler veya toplumun; aç kalmış vicdan ve benliklerini tatmin etmesi ve doyurması eylemine de “Sosyal veya Kitlesel Tatmin” diyoruz. Örneğin; bir insanın nefret ettiği bir kişiye uzaktan, duymayacağı şekilde küfürler yağdırarak rahatlaması, bu tatmin şekli içine girer.
Kurtlar Vadisi
Anımsıyor musunuz, “Kurtlar Vadisi Filistin” filmini? Filmin senaryosu Mavi Marmara’ya baskın emrini veren İsrailli komutan Moshe’nin, Polat Alemdar ve arkadaşları tarafından yakalanıp öldürülmesi üzerine kurgulanmıştı.
Biliyorsunuz, 31 Mayıs 2010’da Türkiye ve İsrail arasında büyük bir krize neden olan ve 9 Türk’ün yaşamını kaybettiği Mavi Marmara trajik olayından sonra, Türkiye’nin tüm ısrarlı gayret ve çabalarına rağmen İsrail, uluslararası platformlarda yaptırımlarla karşı karşıya kalmamış, “özür ve tazminat” talepleri de karşılıksız kalmıştı.
One Minute
Fakat, üç paralık olan bu toplumsal itibarımızı ve ülkemizi yönetme sorumluluğunu üzerinde bulunduran AKP hükümetinin bu başarısızlığını “Kurtlar Vadisi Filistin” kurtardı. Nasıl mı? Sanal, kitlesel tatmin yoluyla.
Zamanın Başbakanı Erdoğan’ın, 29 Ocak 2009’da Davos’ta “Gazze, Ortadoğu’da Barış” paneli konuşması sırasında, İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres’e yönelik “One Minute” çıkışı; gerek ülkemizde, gerekse İslam Alemi’nde çok sükse yaptı ve Erdoğan’ın ismini parlattı. Bu olay; esasında planlı bir kitlesel tatmin girişimiydi ve başarılı da oldu.
Aşağılık Duygusu
İsrail’in, ABD’nin kayıtsız, şartsız desteğini arkasına alarak, güçlü olmanın haklılığı beraberinde getirdiği davranış biçimi ile Ortadoğu’da kural tanımaz tavırları ve 1948’den beri hep kazanan taraf olması nedenleri ile, Arap ve İslam dünyasında “Aşağılık Duygusu” yarattığı, yadsınamaz bir gerçek.
İşte bu “One minute” girişimi ve arkasından İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e karşı geliştirilen saldırgan üslup; bu duyguya başkaldırışın ve isyanın bir tezahürü olarak görüldüğü için, çok puan topladı. Esasında Erdoğan, bu çıkışı ile İsrail’in çıkarlarına zarar vermedi. Sadece, İslam dünyası için kitlesel tatminin bir aracı oldu.
Boşalımın Tepe Noktası
“Kurtlar Vadisi Irak” filmi de bu kapsamdaydı. Türk Askeri’nin başına çuval geçiren Amerikalılara karşı, bizim öç alma isteğimizi doyuma ulaştırmış ve bizi rahatlatmıştı. Filmin son sahnesindeki seyirci alkışını da bu boşalımın tepe noktası olarak değerlendirebilirsiniz.
Öğretim seviyesi düşük, aklın ve bilimin egemen olmadığı ve sorgulama yeteneğinden yoksun toplumlarda, sanal ortamda kitlesel tatmin girişimleri ile yöneticilerin başarısızlıklarını örten, toplumun gazını alan ve gerilimini topraklayan kitlesel tatmin operasyonları çokça olur.
Esasında bu, aynen özdoyurum (mastürbasyon) gibidir. Kararında yapılırsa, çok zararlı olmaz. Ama İslam dünyasında ve az gelişmiş ülkelerde bu, çokça olur.
Rövanş Almanızı İstemezler
Sanırım; televizyonlardaki haberlerde, üstünde salya sümük tepinilen, sloganlar ve naralar atılarak yakılan ABD ve İsrail bayraklarını çokça izlemişinizdir. Haklı gerekçeleri bile olsa, siz esasında böyle yaparak, ABD ve İsrail çıkarlarına zarar vermiş olur musunuz? Kesinlikle hayır! Siz böyle yaparak; hem öç alma veya misilleme yapma duygunuzu bastırmış, tatmin etmiş, hem de enerjinizi tüketmiş olursunuz.
ABD ve İsrail de aslında, sizin onlardan gerçek anlamda rövanş almanızı istemezler. Onların çıkarlarına zarar vermeyecek gösteriler ve bayrak yakma eylemleri ile yetinmenizi ve kitlesel olarak, sanal ortamda tatmin olmanızı isterler.
Allah’a Havale Ederek Çözülmez
Ayrıca; siyasetçilerinizin boyundan büyük laflar etmesine ve pratikte bir değeri olmayan, sanal ortamlarda kendilerine sözlü olarak saldırmasına müsaade ederek “toplumsal gazınızın” alınmasına imkan sağlarlar.
Lanet okuyarak, Allah’a havale ederek, beddua ederek ve sövüp sayarak, sorunlar çözülemez. Fakat karşı taraf; sizin canınızı yakmasından, onurunuzu kırmasından ve çıkarlarınıza el koymasından dolayı, sizde oluşan negatif duyguların, kitlesel tatmin yoluyla doyuma ulaştırılmasını ister.
Kemalist Devrim
Misilleme yapabilecek yol ise buradan değil, akıl ve bilimden ve de biat etmemekten geçer. Fakat, bu yol uzun bir yoldur. Bu yol; çalışmayı, hem de çok çalışmayı gerektirir. O nedenle; batılının umurunda değildir sizin laik ve bilim egemen kafalı bir toplum olup, olmadığınız. İşte Kemalist Devrim; doğudaki aydınlanmanın, aklı ve bilimi esas alan kafanın yaratılması ve haksızlıklara başkaldırışın ifadesidir.
Alman Parlamentosu’nun “Ermeni Soykırımı” yasasını kabul ederek, Türkiye’ye karşı düşmanca tavır takınmasından sonra; ülkemiz yöneticilerinin bir koro halinde sövüp saymaları, sizlere sanal ortamda yaptırmaya çalıştıkları kitlesel tatmindir. Bu yolla; sizlerin gazını alıp, öfkenizi yatıştırıp, başarısızlıklarını örtmeye çalışıyorlar. Merkel de bu durumu bildiği için hoşgörülü davranıyor.
Saygılar sunarım.
