Başbakan Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan; “Cemaat Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kurdu” açıklamasında bulunmuş. Bu söz doğru olmasına doğru da, gerçeğin tamamını yansıtmıyor.

İçinde çok büyük rantın olduğu suçlarda suçluların yakalanması gerçekten çok zordur. Büyük uyuşturucu kaçakçılıkları ve yolsuzluklar da böyle! Eğer böyle suçların medyada yakalandığını duyarsanız, bu güvenlik güçlerinin başarısından çok suçluların rantın paylaşımında birbirlerine düşmesi, birbirlerini kazıklamaya çalışması sonunda yapılan ispiyonların neticesidir.

Bugün, ülkemizde yaşadığımız rezillik ve kepazelik de budur. Erdoğan liderliğinde AKP ve Cemaat iliklerine kadar suçludur ve ülkelerine karşı emperyalizmin taşeronluğunu yapmışlardır.

Ergenekon ve Balyoz gibi operasyonel hukuk davaları; emperyalizmin istekleri doğrultusunda Türkiye’nin dönüştürülmesi ve çıkarları hilafına başkalaştırılması için yapılmıştır. Bu operasyonlarda AKP ve Cemaat, suç ortağıdır. Her ikisini de emperyalizmin taşeronluğuna iten esas neden, gizli gündemlerini ancak bu yolla sağlayabileceklerine olan inançlarıdır.

Eşeklik yatar!

Geçtiğimiz hafta İzmir’de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait Alaybey Tersanesi’nde, havuz bakımı yapılan Değirmendere Römorkörü yüzer havuzdan indirilirken kaza oldu ve 8’si asker, 2’si işçi olmak üzere 10 yurttaşımızı kaybettik. Şehitlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Her kazanın farklı farklı nedenleri vardır. Sanırım yapılacak incelemede, bu kazanın da gerçek nedeni ortaya konur. Ama kazaların en büyük nedeni insan hatasıdır. Bahriye’de “Her kazanın altında, çok büyük bir ihtimalle bir eşeklik yatar” sözü kazalardaki insan hatasının önemine işaret eder.

Değirmendere römorkörünün havuzda yan yatar vaziyette fotoğraflarını görünce, çok üzüldüm. Şehit haberlerini alınca içim yandı. Ama bu bir sonuçtu. Bu ve bunun gibi haberleri ben bekliyordum! Bunu yazdım da!

Alabora olan Deniz Kuvvetleri

Esasında yan yatan, alabora olan, su almaya devam ederek batmak üzere olan; Türk Deniz Kuvvetleri’ydi. Değirmendere kazası, bunun normal bir sonucuydu.

Deniz Kuvvetleri’nde, kazalar son yıllarda olağan hale geldi. İzmir’de yaşanan römorkör faciasının yankıları sürerken, bir kötü haber de Akdeniz’den geldi. Yıldıray denizaltımızın Kıbrıs açıklarında bir kuru yük gemisiyle çarpıştığını öğrendik.

Geçen yıl, Marmara Denizi’nde iki hücumbotumuz çarpışmıştı. 2010’da Gökçeada Firkateynimiz Kenya’nın Mombasa Limanında karaya oturdu. Bu kazalarda hem genç insanlarımızı, hem de paralarımızı kaybediyoruz! Bu üst üste gelişler tesadüf olabilir mi?

Daha önce de yazdım ve televizyon programlarında anlattım. Balyoz, Poyrazköy, Amirallere Suikast ve Casusluk gibi gayri hukuki operasyonel davalarla, Türk Deniz Kuvvetleri’nin moral ve motivasyonu yerlere serilmiş ve en yetenekli A takımını kaybetmiştir. Kazalar bu nedenle artmaktadır, daha da artacaktır.

Yarın Maltepe’deyim

Bu gayri hukuki tertipler, emperyalizmin teknik direktörlüğünde yapılmıştır. Erdoğan ve AKP bu tertiplerde, referandum dahil yasal alt yapıyı hazırlayarak, idari düzenlemeleri ve atamaları yaparak ve siyaseten arkasında durarak ortayı yapmış, Cemaat de yargıda ve emniyette bulunan uzantıları ve köstebekleri vasıtası ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kalesine golleri atmıştır.

Bu nedenle; şehitlerimizin kanından bu tertipleri yapanlar (Erdoğan, AKP ve Cemaat), bu tertiplere sessiz kalan, tedbir almayan ve tasfiyeleri ikbali için fırsat gören komutanlar sorumludur.

Geçtiğimiz Perşembe günü, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün aramızdan ayrılışının 40. Yılında düzenlenen “İsmet İnönü ve Bilim” konulu panele konuşmacı olarak katıldım. Paneli yöneten Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden’e ve paneli düzenleyen Prof. Dr. Günal Akbay ve Prof. Dr. Semih Baskan’a bu başarılı etkinlik nedeniyle teşekkür ederiz.

Yarın (29 Aralık 2013), bu yılın en son paneline Prof. Dr. Necla Arat ve Can Ataklı ile berber katılmak için, saat 17:00’de Maltepe Belediyesi Küçükyalı Kültür Merkezi-Serince Salonu’nda olacağım ve halen yaşadığımız AKP ve Cemaat savaşının arka yüzünü ve ne yapılması gerektiğini anlatmaya çalışacağım.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...