Denizcilik; Harp ve Ticaret Bahriyesi ve Amatör Denizciliği ile bilgi, beceri, bilim, terbiye, gelenek, görenek, örf ve adettir. Denizciler, yenilikçi olmalarına ve teknolojiye çok yakın durmalarına rağmen; geleneklerini, göreneklerini ve görünümlerini korumak açısından aşırı derecede muhafazakardırlar.
1980 Darbesinden sonra, Kenan Evren’in keyfi uygulamalarının bir örneği de; subay ve astsubay üniformalarının pantolonlarına koydurduğu renkli şeritlerdi. “Zıh” denen bu şeridin rengi subaylarda kırmızıydı.
Denizciler, üniformalarının dış görünüşünü değiştirecek bu değişikliğe şiddetle muhalefet ettiler. Ve sonunda; Kara ve Hava Kuvvetleri personelinin üniformalarına uygulanan bu darbeci mantık, Denizci üniformalarına uygulanamadı.
Kara ve Hava Kuvvetleri’nin üniformalarında, Cumhuriyet Tarihi boyunca çokça değişiklik yapılmasına rağmen; geleneklerine ve göreneklerine sahibiyet duygusu yüksek olan Denizciler, üniformalarının görünümünü hiç değiştirmediler.
Geleneklerin ve göreneklerin korunması açısından; gemilerin ve özellikle tarihe mal olmuşların dış görünüşleri ve görünüşlerinin aynen muhafaza edilmesi çok önemlidir. Geminin silueti denen bu dış görünüşün korunması; denizcilik terbiyesini, üzerinde taşıdığı bayrak da ülke ve yöneticilerinin terbiyesini ve geleneklere olan bağlılığını ortaya koyar.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan fotoğraflarında görüyoruz ki; tarihe mal olmuş ve Cumhuriyetimizin Kurucusu ve İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile özdeşleşmiş Savarona yatında değişiklik yapmışlar. Gecekondu zihniyeti ile; kıçüstü rüşvet güvertenin üstünü kapattırmışlar ve yatın dış görünümünü, yani siluetini değiştirmişler.
Bu; denizcilik gelenekleri açısından, nezakete ve terbiyeye sığmaz. Bu aynı zamanda; Atatürk’e ve ecdadımıza karşı bir saygısızlıktır. Bu nezaketsizlik, taşıdığı bayrak nedeniyle bizi de yakından ilgilendirir. Yazıklar olsun!
Saygılar sunarım.