Paris saldırısı hiç şüphe yok ki, hedefleri ve sonuçları açısından Avrupa’nın 11 Eylül’ü sayılır. Esas amaç Avrupa’da hızla artan Müslüman nüfusu kontrol altına almak, göçü durdurmak, İspanya’da Endülüs Müslümanlarına yapıldığı gibi geri dönüşü zorlamak ve Ortadoğu’ya müdahale edebilmek için Avrupa’da geniş halk kitlelerinin desteğini almak ve meşruiyet kazanmaktır.

Anadolu dahil Ortadoğu’ya dinsel motivasyonlu ilk askeri müdahale günümüzden tam olarak 920 yıl önce 1095’de Birinci Haçlı Seferi ile yapıldı. Avrupa’da halk din üzerinden seferber edildi ama esas amaç Doğu’nun zenginlikleriydi. 1272’ye kadar tam tamına 9 Haçlı Seferi yapıldı.

Yine Haçlı Seferi var!

Ortadoğu coğrafyası dışında güney Fransa’da Hristiyanlığı farklı yorumlayan Kathar mezhebi mensuplarına, bugünkü Bosna bölgesinde yaşayan yine Hristiyan olan Bogomil inanışına sahip topluma ve Karadeniz’in kuzeyinde yaşayan Tatar Türklerine karşı da Haçlı Seferleri yapıldı. Bogomiller bu travma nedeniyle daha sonra bölgeye gelen dinsel hoşgörü sahibi Osmanlı Türklerini görünce kolaylıkla ve gönüllü olarak Müslüman olmuşlardır. Bugün Boşnak olarak bildiğimiz kardeşlerimiz onlardır.

Anımsarsınız ABD Başkanı George W. Bush 11 Eylül saldırılarından sonra terörizme karşı Haçlı Seferi çağrısı yaptı Daha sonra durumu düzeltmeye çalıştı ama insanın ağzından ilk çıkan genelde bilinçaltını yansıtır. Burada da terörizm bahaneydi esas amaç Ortadoğu’nun zenginlikleri ve jeopolitik önemiydi. Paris saldırısı sonrası yapılan çağrılara ve gelişmelere bakın durum aynı. Yine Haçlı Seferi var!

Eğer dünya barışını sağlamak ve terörizmle mücadele etmek istiyorsak çifte standardı bırakmamız, terörizmi dış politika hedeflerimize ulaşmak için bir enstrüman olarak kullanmaktan vazgeçmemiz ve terörizme karşı uluslararası işbirliği yapmamız lazım. Ama gerçekler farklı!

Ya Davutoğlu?

Paris saldırılarına hedef olan Fransa, teröre amaçlarına ulaşmak için hep destek verdi. Sadece kendine yönelik olunca terörün ne kadar kötü bir şey olduğunu anımsadı, lanetledi ve reaksiyon gösterdi. Türklere ve Türkiye’ye yönelik ASALA ve PKK terörünün ustaca arkasında oldu. Afrika’da, Libya’da ve halen Suriye’de devam eden terörü Fransa destekledi.

Geçtiğimiz pazar Fransa’daki kanlı saldırıları protesto etmek için Paris’te düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşüne milyonlar katıldı ve 44 ülkeden devlet veya hükümet başkanları da halkla beraber yürüdü. İşin garibi burada yürüyen liderlerin birçoğu teröre destek vermiş durumda. Cumhurbaşkanımız Erdoğan bu yürüyüşe İsrail Başbakanı Netanyahu’nın katılmasını teröre verdiği destek nedeniyle eleştirmiş. Ya siz? Davutoğlu ile beraber Suriye’deki teröre destek vermediniz mi? Vermeye devam etmiyor musunuz? Tırların içinde ne gönderdiğinizi biliyoruz ve biliyorlar!

Davutoğlu’nu öpmedi!

Cumhuriyet yürüyüşünden sonra Paris’te 11 AB ülkesinin ilgili bakanları ile ABD Adalet Bakanı Eric Holder terörle mücadele konusunda toplantı yaptılar ve 18 Şubat’ta ABD’de “Terör Zirvesi” toplamak için karar aldılar.

Paris’teki toplantının ardından Fransa İçişleri Bakanı “Paris’teki saldırının sadece Fransa’yı değil bütün demokrasileri tehdit ettiğini” söyledi. Bu mealde söylemi 11 Eylül 2001’den sonra ABD Başkanı Bush da kullanmıştı. Esasında her şey çok açık ama anlayabilene ve anlamak isteyene!

Paris’teki yürüyüş öncesinde Fransa Cumhurbaşkanı Holland herkesi öptü ama öpücüğünü Davutoğlu’ndan esirgedi. Sadece elini sıktı ve soğuk davrandı. Bu, Müslüman dünyanın canına okunacağı, ağır bir fatura kesileceği, Türkiye, Erdoğan ve Davutoğlu’nun bu faturadan nasibini alacağının emaresidir.

Artık Türkiye ve İslam dünyası aklını başına devşirmelidir! Bu nasıl yapılabilir? Cumartesi günü bu konuyu anlatmaya çalışacağız.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...