Geçenlerde televizyonda bir karşılama töreni izlerken, gördüklerime bile inanamayacağım bir olaya şahit oldum. Bir polis, Jandarma tören kıtasına komuta ediyordu! Gerçi yapmaya çalıştığı işi, yüzüne gözüne bulaştırdı ve bu rezalet, haberleri sunan sunucunun bile gözünden kaçmadı ama sorun esasında bu değil.
Dünyanın hiçbir yerinde, askere polis komuta edemez. Çünkü her ülkede asker, o ülkenin milli birliğini temsil eder. Muz cumhuriyetlerinde, en şerefsiz ve en haysiyetsiz yönetimlerde bile, askere bir polis veya bir başkası komuta etmez, edemez. Bunun tek bir istisnası vardır, o ülke işgal altındaysa!
Asker; her ülkenin şerefi ve namusudur. Asker de bunun bilinci içinde görev yapmak zorundadır. Bunu yapamayan, derhal çekip gitmelidir.
Askerler tüm komutlarını, kendisine devredilen yetki paralelinde, başkomutanı temsilen verir. Başkomutan; ülkesine göre kraldır, kraliçedir, başkandır, cumhurbaşkanıdır veya başbakandır. Bizim ülkemizde askerin başkomutanı Anayasamıza göre Cumhurbaşkanı olup, komutlar onu temsilen verilir.
Tüm dünyaya bakınız! Amerika’ya, Rusya’ya, Avustralya’ya, Hindistan’a, Kenya’ya, Brezilya’ya ve Fransa’ya, hiç fark etmez. Karşılama törenleri askeri kıtalarla yapılır.
Jandarma askerdir
Aklınıza şu soru gelebilir: Jandarma asker midir? Evet, Jandarma askerdir! Ve her asker gibi ülkemizin milli birliğinin temsilcisidir. Dünyanın her ülkesinde jandarma yoktur ama, olan ülkelerde uygulama genel olarak bu şekildedir.
Avrupa ve Akdeniz Jandarmalar ve Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri Birliği (FIEP) üyesi ülkelerden Fransa, İspanya, Portekiz, Romanya ve Ürdün’de, hatta ortak üye durumunda bulunan Arjantin ve Şili’de de, Jandarma’ya bir tören sırasında polisin komuta ettiği asla görülmemiştir.
İtalya’da bulunan jandarma teşkilatının adı, Carabinieri’dir. Örneğin Türkiye’de; Jandarma ile Polis arasında görev bakımından saha ayrımı vardır. Jandarma kırsalda, Polis şehirlerde görev yapar. Demokratik bir ülke olan İtalya’da böyle bir ayrım yoktur. Aynı olaya ikisi birden müdahale ederse öncelik Carabinieri’ye aittir. Çünkü Carabinieri, İtalyan birliğini temsil eder.
Fransa’da jandarma; Fransız Devrimi sonrası kurulmuş olup, devrimin asayiş gücüdür. Fransız Jandarmasına düşmanlık etmek, Fransız Devrimi’ne düşmanlık etmekle eş anlamlıdır.
Türk Jandarması ise; 1839’da Fransa örnek alınarak kurulmuştur. Günümüzde Jandarma; sorumluluk alanında emniyet ve asayiş ile kamu düzeninin korunmasını sağlayan silahlı ve askeri bir güvenlik kuvvetidir. Eğitim, öğretim ile askeri kanun ve nizamların kendisine verdiği görevler açısından Genel Kurmay Başkanlığı’na, asayiş görevlerinin yürütülmesi açısından İçişleri Bakanlığı’na bağlıdır.
Sorun Jandarma ve Polis meselesi değil
Polis kardeşlerimiz bize sakın kızmasınlar ve yanlış anlamasınlar. Sorun; Jandarma ve Polis meselesi ve kimin kime kumanda ettiği konusu değildir. Sorun; Cumhuriyetimize ve milli birliğimize düşmanlık sorunudur. Bu örnekler yanılmamıza şans vermeyecek kadar, yeterince çoktur. Artık evelemenin ve gevelemenin lüzumu yoktur. Bugün ülkemiz; Cumhuriyetimize düşmanlık edenler tarafından ve rejim değişikliği peşinde koşanlar tarafından yönetilmektedir.
Tüm Türkiye, AKP’nin her geçen gün ülkemizi bölen, parçalayan, ayrıştıran ve birbirine düşman yapan politikalarından artık bıkmış ve bıçak kemiğe dayanmıştır. Bu, gaflet içinde olmayan, Allah’la kandırılmamış ve rant ile satın alınmamış halkın görüşüdür.
Geçen hafta Çarşamba Günü, Milli Merkez’in davetlisi olarak Kuşadası’nda, cuma Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) davetlisi olarak Zonguldak’taydım. Buralarda da halk, Erdoğan ve AKP’den şikayetçidir ve derhal iktidardan gönderilmesini istemektedir.
Bu yazımı size, yine ADD’nin davetlisi olarak geldiğim Adana’dan, Cumhuriyet Bayramı sabahı otel odasından yazıyorum. Dün (28 Ekim) yapılan çelenk koyma töreninde bayrak dağıtma krizi nedeniyle, Adana Valisi ile Belediye Başkanı birbirine girdi! Adanalılar huzursuz! Sürdürülen düşmanlık politikaları nedeniyle, ülkemizde her yerde kavga var. Bu maskaralıklar artık bitmeli, bitmesi için de AKP ve arkasındaki zihniyet derhal gitmelidir.
Cumhuriyet Bayramınızı kutlar saygılar sunarım.
