“Hiçbir Amerikan Başkanı İsrail’e karşı duramaz” diyor Oramiral Thomas Hinman Moorer. 1967-1970 arasında ABD Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, 1970-1974 arasında ABD Genel Kurmay Başkanlığı yapan Oramiral Moorer (1912-1974) “İsrail’in politikalarını yardımcı olmak maksadıyla bile eleştiren birisi derhal antisemitizm (Yahudi düşmanlığı) ile suçlanır ve kafasına hellfire füzesi yiyebilir” diyerek devam ediyor gerçekleri ifade etmeye.

Gerçekten Amerikan siyasetinde, bürokrasisinde, iş çevrelerinde ve akademik ortamda eğer bir yerlere gelmek ve geldiğiniz yerde tutunmak istiyorsanız “kör kör parmağım gözüne” şeklinde açıktan İsral’i kritik edemezsiniz. Yoksa başınıza gelmedik felaket kalmaz!

Bugün geldiğimiz dünyada emperyalizmin esas güç merkezi Kapital-Finans sistemidir. Bu sistemin omurgasını çok uluslu dev şirketler oluşturmaktadır. Bu şirketlerin sahipleri, ait oldukları aileler ve üst düzey yöneticileri emperyalist güç merkezinin temsilcileridir. Yahudi aileler ve sermayesi bu sitem içinde etkin konumdadır. Halen dünyanın tek süper gücü konumunda bulunan ABD bu sistemin kontrolü altındadır. AB de bu sistemin dışında değildir.

İdeoloji; Yeni Muhafazakarlık

Soğuk Savaşın (1947-1991) bitiminden sonra devamlı olarak büyüyen ve operasyon alanları genişleyen, bugün 28 üye ve 69 ortaklıkla 97 ülkeyi bir şekilde içine katan NATO ise Kapital-Finans emperyal sistemin en önemli araçlarından biridir. Ana görevi dışarıda müdahale içeride ise kontroldür!

Bu sistem ABD devletini tamamen kontrol altında tutmaktadır denebilir. Amerikan Başkanlarının seçiminde bu sistem belirleyicidir. Başkanların bu sisteme rağmen ABD’yi yönetme lüksü yoktur. Pentagon, CIA ve NSA gibi kurumlarda da etkindirler. FED (Federal Rezerv) olarak bilinen ABD Merkez Bankası tamamen Yahudi sermayesinin kontrolü altındadır. Zaten son üç en üst düzey yöneticisi (CEO) de Yahudi’dir.

Ayrıca ABD ve AB’de özgür ve bağımsız bir medyadan bahsedebilmek mümkün değildir. Buralarda Kapital-Finans sistemin genel politikalarına ve yürüyen operasyonlarına karşı ana akım medyada bir şey yazamazsınız.

Yeni Muhafazakarlık (neoconservatism) Kapital-Finans sistemin günümüzdeki ideolojisidir. Küreselleşme, tek kutuplu dünya düzeninin devamı, hegemonyaya direnenlerin ezilmesi, ulus devletlere son verilmesi, Rusya ve Çin’in çevrelenmesi, yüzyıl sonuna doğru 2 bin devlet sayısına ulaşılması, Büyük Ortadoğu Projesi, Arap Baharı, Ergenekon ve Balyoz bu sistemin hedef, plan ve operasyonlarından belli başlılarıdır.

Yeni Pearl Harbor!

Başkan Ronald Reagon dönemimde Hazine Bakanlığı yapan Paul Craig Roberts 11 Eylül 2001 saldırısı için “Yeni Muhafazakarların ürünüdür ve yeni bir Pearl Harbor’dır. Amaç Ortadoğu’ya saldırmak ve işgal etmek için gerekçe yaratmaktır” diyor.

Kapital-finans emperyal sistem içinde İsrail küçük bir ülke olmasına rağmen Yahudi bağlantıları ve uzantıları vasıtası ile gerçekten güçlüdür. Bunu anlamayanın başına felaket getirirler ve ders verirler. Bu Amerika ve Amerikalılar olsa bile!

1967 Arap-İsrail Savaşı sırasında ABD’ye ait USS Liberty istihbarat gemisi çatışmaları izlemek maksadıyla Doğu Akdeniz’de konuşlandırılır. Liberty gemisi 8 Haziran 1967’de Sina yarımadası yakınlarında, uluslararası sularda seyrederken İsrail savaş uçaklarının bilahare torpido botlarının saldırısına uğrar. Saldırı sonunda 34 Amerikalı denizci yaşamının kaybeder, 171 denizci yaralanır ve gemi ağır hasar görür. İsrail saldırının yanlışlıkla yapıldığını iddia eder ve özür diler.

Bugün Liberty’ye yapılan saldırının kasten yapıldığı bilinmektedir. O gün de bilenler vardı! Oramiral Moorer’a bu nedenle Liberty olayı için istediği araştırma izni verilmedi. Çünkü mesaj alınmıştı!

İsrail Liberty’e ABD devlet sistemi içindeki tereddütleri gidermek, kararlılığını göstermek, muhaliflere mesaj ve ders vermek için saldırmıştı.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...