Biliyorsunuz kuzey komşumuz Rusya Federasyonu’nda 450 sandalyeli Duma ( Parlamento ) seçimleri 4 Aralık 2011 tarihinde yapıldı. Seçimleri Putin liderliğindeki Birleşik Rusya Partisi 49,3 oy oranı ile kazandı. Halen başbakan olan ve 2000-2008 yılları arasında 8 yıl süre ile devlet başkanlığı da yapmış olan Vladimir Vladimiroviç Putin’in Birleşik Rusya Partisi 2007 seçimlerinde yüzde 64,7 oy oranı ile birinci parti olmuştu.

Seçimlerden önce Putin’in önde bitireceği kesindi. Merak edilen ne kadar oy alacağı, halk desteğinin hangi seviyede olduğu ve oy oranları sonucunda parlamentoda oluşacak siyasi yapının nasıl olacağıydı. Putin’in farklı görevler altında da olsa uzun süre iktidarda kalması nedeniyle yıpranma ve dolayısıyla oy kaybı beklenmekteydi ama azalmanın yüzde 15,4 seviyesinde olması sürprizdi.

Parlamento seçimlerini önemli kılan bir neden de Mart 2012’de yapılacak olan başkanlık seçimleriydi. Şimdi bu seçim sonuçlarına bakarak rahatça söyleyebiliriz ki, yaklaşık 3 ay sonra yapılacak seçimlerde adaylığını ilan eden Putin’in yeniden eski koltuğuna dönmesi kesin gibidir.

Bu seçimlerde olağan dışı bazı gelişmeler oldu. Seçimlerden hemen sonra muhalefet tarafından ‘’ pek çok yerde sandık sonuçları ile oynandığı ‘’ yönünde iddialar ortaya atıldı. Bu iddialar üzerine Moskova dahil birçok şehirde gösteriler yapıldı. Muhalefet şimdi 24 Aralık’ta başkent Moskova’da çok geniş katılımlı bir mitingin hazırlığında.

Başbakan Putin seçimlerin ardından düzenlenen protestolardan ABD’yi sorumlu tutarak, ‘’ yurtdışından yüzlerce milyon dolarlık fonların Rus seçimlerini etkilemek için kullanıldığını, işbirliği yapanların da bunun hesabını vereceğini ‘’ söyledi. ABD ise Rusya’da ki parlamento seçimlerinin ‘’ özgür ve adil ‘’ bir ortamda geçmediğini söylemektedir. Seçimler için ise sadece 9 milyon dolarcık gönderdiğini kabul etmiştir.

Sevgili okurlar ABD Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra tek kutuplu hale gelen dünya düzeninde liderliğini ilanihaye devam ettirmek istemektedir. Bu nedenle ABD, yer kürenin hiçbir bölgesinde, kendisinin o bölgedeki çıkarlarına ve planlarına engel olabilecek bir bölgesel gücün varlığını istememektedir. Var olan bölgesel güçleri ise kısa ve orta vadede aynı bölgede bulunan yandaş güçlerle dengelemeye uzun vadede ise, o bölgesel gücü bölerek ve parçalayarak onun gücünü azaltmaya çalışmak ABD’nin küresel dış siyasetinin ana yaklaşımıdır.

Rusya halihazırda Avrasya bölgesinde bir bölgesel güçtür. ABD bu ülkeyi yandaş yönetimlerin iktidarda bulunduğu devletlerle kuşatarak dengelemeye ve nefes alamaz konuma getirmeye çalışmaktadır. ‘’ Renkli devrimler ‘’ bu siyasetin araçlarından sadece bir tanesidir. Putin, yolsuzluk, gelir paylaşımında adaletsizlik, bölgeler arasında gelişmişlik farkları konusunda yeterince başarı sağlayamasa da, Rusya’ya istikrar getirmiştir.

ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi herkesin malumudur. Bu projeye yönelik olarak estirilen ‘’ Arap Baharı ‘’ ile bölge yeniden yapılandırılmaya çalışılmaktadır. Sıra Suriye ve İran’a gelmiştir. Fakat Putin’in liderliğindeki Rusya Federasyonu projenin gerçekleştirilmesine güçlük çıkarmaktadır. Çin ile beraber Birleşmiş Milletlerde Suriye’ye müdahalenin kapısını aralayacak kararı veto etmektedir. Suriye ve İran’a açık destek vermektedir. Suriye’ye uçak gemisi dahil harp gemileri göndermekte ve her iki ülkeye harp silah ve araçları satmaktadır. Örneğin ABD’nin en yüksek teknolojiyi içeren ve radarlara yakalanmayan RQ-170 tipi insansız hava aracını İran üzerinde keşifteyken az hasarla yere indirten elektronik harp cihazını kim verdi biliyor musunuz? Ruslar. İran Devrim Muhafızları Komutanı ‘’ Tersine mühendislikle aynısını yapacağız ‘dedi. Sizce kim yardım edecek? Ruslar.

Siz ABD’nin yerinde olsanız ne yaparsınız? Putin petrol ve doğal gazı bir silah olarak iyi kullanıyor. Avrupa özellikle Almanya ile ilişkileri ABD’nin aleyhine olacak şekilde geliştiriyor. Renkli devrimlerin rengini soldurdu, kaybettiği mevzileri tek tek geri alıyor. Hatta Ukrayna’daki ‘’ Renkli devrim ‘’ işbirlikçilerini içeriye attırdı. O zaman Putin gitmeli veya Rusya istikrarsızlaştırılmalı ki elini Ortadoğu’dan çeksin. Bir şeyler karşılığında pazarlık yapmakta mümkün tabii ki.

Niçin Rusya Parlamento seçimleri yönlendirilmeye çalışıldı? Niçin ABD Putin’e muhalefet ediyor? Niçin muhaliflere ve yandaş Sivil Toplum Kuruluşlarına paralar aktarıldı? Niçin ABD, seçimlerin ‘’ özgür ve adil ‘’ olmadığını ilan
ediyor? Niçin protesto gösterilerinin yayılması için kışkırtma yapılıyor? Değerlendirmenize muhtaçtır.

Türkçe okunuşu ile kuiz ( Quiz ) yani kısa sınav eğitim ve öğretimin olmaz ise olmazıdır. Mademki eğitim ve öğretim yaşam boyu bitmeyen bir süreçtir, işte size bir kuiz. Korkmayın kolay olacak. Türkiye’de genel seçimler öncesi manipülasyon olmuş mudur? Rusya’da olduğu gibi malum belli çevrelere para yardımı yapılmış mıdır?

Saygılar sunarım.

Türker Ertürk

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...