Polonya 1795’de Rusya, Almanya ve Avusturya-Macaristan tarafından paylaşılarak tarih sahnesinden silindi. Tekrar ortaya çıkmasını sağlayan koşulları ise I. Dünya Savaşı yarattı. Bu savaşta Almanya’nın yenilmesi, Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun ortadan kalkması ve Rusya’da meydana gelen Bolşevik ihtilali Polonya’nın yeniden kurulmasını elverişli hale getirdi.

Savaş sonunda toplanan 1919 Paris Barış Konferansı’nın sonrasında imzalanan Versay Antlaşması ile Polonya daha önce yitirmiş olduğu toprakların önemli bölümünü geri alarak bağımsızlığına kavuştu.

Önce batı sonra doğu

Almanya ve Sovyetler Birliği 23 Ağustos 1939’da kendi aralarında saldırmazlık paktı imzaladılar ve gizlice de Polonya için anlaştılar. Almanya’nın amacı önce Avrupa’nın batısını halletmek daha sonra doğuya dönüp Sovyetler Birliği’ni haklamaktı.

Almanya, Sovyet Birliği ile anlaştıktan 9 gün sonra Polonya’yı batıdan istila etmeye başladı. Almanya’nın işgale başladığı tarihten 17 gün sonrada bu sefer Sovyetler Birliği doğudan Polonya’ya girdi. Sonuç olarak Polonya ikiye bölünerek tekrar ortadan kaldırıldı.

Başlarına kurşun sıkıldı

Polonya savaştan sonra 1945’de tarih sahnesinde bağımsız bir devlet olarak yeniden yerini aldı ama eski topraklarını Almanya’dan geri almasına karşılık daha fazlasını Sovyetler Birliği’ne bırakmak zorunda kaldı.

Tam olarak 74 yıl önce bugün, 5 Mart 1940’da Sovyet gizli polis teşkilatı (NKVD) esir alınan Polonya subay birliklerinin tümünün öldürülmesi için yazılı teklif gönderir. Teklif onaylanır ve Jozef Stalin’in emriyle 3 Nisan-19 Mayıs 1940 arasında 47 günde 22 bin Polonyalı başlarına kurşun sıkılarak tek tek öldürülür. Halbuki Polonyalılar tehdidin Almanya olduğunu Sovyetler Birliği’nden zarar gelmeyeceği gerekçesi ile direnmeden Kızıl Ordu’ya teslim olmuşlardı. Onlara bu şekilde emredilmişti!

Toplu mezarlara gömüldü

Katliamın varlığını daha sonra Sovyetler Birliği’ne saldıran ve Polonya’nın doğusunu da işgal eden Almanlar 1943’de toplu mezarları bularak ortaya çıkardı. Bu vahşet tarihe Katin Ormanı Katliamı olarak geçti. Bunun nedeni ilk olarak Smolensk bölgesinde Katin Ormanı denilen yerde yaklaşık 4 bin Polonyalı savaş tutsağının enselerine sıkılan kurşunlar ile öldürülmüş ve 12 katmanlı toplu mezarlara gömülmüş olmasının tespit edilmiş olmasıydı.

Esasında Katin’den başka daha birçok yerde infazlar yapılmıştı. Bu katliamlarla ağırlıklı olarak subaylar, polisler, yedek subay olan doktorlar, yazarlar, mühendisler, avukatlar ve gazeteciler gibi toplumu örgütleyebilecek, işgale karşı önderlik edebilecek tüm aydınlar yok edildi.

Aydınlarımız katliama uğratıldı

Bugün Ergenekon, Balyoz, Casusluk ve Odatv gibi operasyonel siyasi davalarla zindanlara atılan askerlerimiz, siyasetçilerimiz, gazetecilerimiz ve bilim insanlarımız olmak üzere aydınlarımız emperyalist planlara karşı direnç oluşturulmasın ve önderlik yapmasın diye diye katliama uğratılmıştır.

Bugün ülkemizde yaşadığımız kepazeliğin, şerefsizliğin, ayyuka varmış hırsızlığın, ulusal çıkarlarımıza karşı düşmanlığın ve emperyalist işbirlikçiliğinin yapılabilmesi için Türkiye’de de Katin benzeri katliam yapılmıştır ve yapılamaya devam edilmektedir.

Dördüncü Nesil Savaş

Polonya askerine verilen direktif gibi Türk askerine de direnilmemesi, adaletin tercih edileceğine inanarak teslim olması istenmiştir. Fakat bu emri verenler emperyalizmin Dördüncü Nesil Savaş’a (Fourth Generation Warfare ) geçtiğini ve bu savaşın en önemli ve vazgeçilmez silahlarından birinin hukuk olduğunu bilmediler ve ayamadılar.

Türkiye’de ki katliamın tetikçisinin F Tipi Örgüt olduğunu artık herkes bilmektedir. Hal böyle iken tetikçi ile işbirliğine girmek, ondan karanlıkların yükselen gücü diye çıkar ummak ve ittifak arayışları yapmak şerefsizliğin, hainliğin, vefasızlığın ve ahlaksızlığın en yüksek boyutudur.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...