İki yıl aradan sonra geçtiğimiz günlerde K.K.T.C Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile K.R.Y.(Kıbrıs Rum Yönetimi) Lideri Nikos Anastasiadis tekrar bir araya geldiler. Birleşmiş Milletler gözetiminde yapılacak görüşmelerde yazılanlara ve söylenenlere bakılırsa “Kıbrıs sorununu” çözeceklermiş.

Hangi sorunu? Esasında Kıbrıs’ta geçmişte sorun olduğu doğruydu! Ama bu sorun 1974’de çözüldü ve adaya barış geldi. Öncesinde kan, kin, huzursuzluk, çatışma ve savaş vardı, bu doğru değil mi?

Hangi sorunu çözeceksiniz?

Kıbrıs’ın kuzeyinde 40 yıldır barış ve istikrar var. Elinizi vicdanınıza koyun, bu 40 yıl içinde adanın kuzeyi bölge ve dünya barışı için istikrarsızlık kaynağı olmuş mudur?

O zaman siz hangi sorunu çözeceksiniz. Sorun nereden baktığınıza göre değişir. Eğer siz Müslüman Türklerin adada hür ve bağımsız olarak kendi kendini idare etmesini istemiyor, onları önce azınlık hale getirip sonra zaman içinde yok etmeyi düşünüyorsanız, doğrudur bugün adada sorun var.

Sizin niyetiniz başka!

Türkiye’yi, Suriye’yi, Irak’ı, İran’ı, Libya’yı, Yemen’i, Ukrayna’yı bölmeye çalışacaksınız, Yugoslavya’yı parçalayacak, Sudan’ı böleceksiniz, Kore ve Çin gibi bölünmüş ülkeleri birleştirmek için bir çaba harcamayacaksınız ama ayrı etnik yapıdan, kültürden ve dinden gelen toplumları zorla, baskıyla bir araya getirmeye çalışacaksınız! O zaman sizin niyetiniz başka!

Bakınız bir arada, aynı çatı altında ve iç içe yaşatmak istediğiniz iki toplumdan biri olan Rumlar geçmişte Kıbrıs’ta Türkleri yok ve imha etmek istedi. Aynen Girit’te, Teselya’da, İnebahtı’da, Yanya’da, Eğriboz’da, Atina’da, Kalamata’da olduğu gibi.

Akritas ve İfestos

Sözde Ermeni soykırımını kıyısından veya köşesinden bile doğrulayabilecek bir belge gösterilememesine rağmen Rumların Kıbrıs’ta Türkleri soykırıma tabi tutmak istediklerini kanıtlayan babalar gibi inkar edilemez belgeleri var.

Akritas, Kıbrıs’ta yaşayan Müslüman Türkleri imha planının adıdır. Kağıt üzerinde de kalmamış ve 21 Aralık 1963’de düğmeye de basılmıştır. Ayrıca bu köşeyi takip edenler bilirler, daha önce de yazdım; Akritas’ı esas alarak hazırlanan İfestos Harekat Planı da elimizde. Bu planda kim, nerede, nasıl, ne yapacak sorularına cevap veriliyor. Yani hangi Türk köyü nasıl imha edilecek ve hangi toplu mezarlara kimler gömülecek gibi! Daha önce atalarının yine Avrupalıların yardımıyla 1821’den itibaren Yunanistan’da eşikteki ve beşikteki atalarımıza yapıldığı şekilde! Bu konuda şüphesi olan lütfen Justin McCarthy’nin Osmanlı Müslümanlarının etnik kıyımını anlatan “Ölüm ve Sürgün” kitabını okusun.

Gayri ahlaki baskı var!

Şimdi siz, size tecavüze ve soykırıma yeltenen, bu konuda geçmişi ile lekeli ve sicili bozuk olan bir toplumla Türk askerinin koruması olmadan yan yana ve iç içe aynı çatı altında yaşamak istiyorum derseniz ya aklınızı peynir ekmekle yemişinizdir ya da tecavüzden ve soykırıma uğramaktan zevk alıyorsunuz demektir.

Erdoğan liderliğindeki AKP hükümeti Derviş Eroğlu’na Kıbrıs’ı, Kıbrıs Türkünün ve ülkemizin çıkarlarını yok sayarak satması için gayri ahlaki ve gayri etik baskılar yapmaktadır. Çünkü Erdoğan zor durumda, süpürüleceği deliğin kenarında ve her türlü ödünü vermeye razıdır. Dış dinamikler bunu bilmektedir ve bu nedenle bastırmaktadır.

Ölmüş eşek fiyatına!

Kıbrıs, 2004’de de Annan Planı ile satılmaya çalışılmıştı ama Rumlar ölmüş eşek fiyatına almak istediklerinden ve zamanın kendileri lehine işleyeceğini tahmin ettiklerinden o teklifi kabul etmemişlerdi.

Bugün görüyoruz ki, Annan Palanı ile verilen tavizlerin çok çok ötesine geçilmiştir. Bunun tek bir anlamı var; bu bir ihanettir. Bu suçun tüm dünyada karşılığı bellidir. Müslüman dünyasındaki karşılığı ise kefendir.

Yarın Bursa’dayım

Kıbrıs niye tekrar ısıtılmaya başlandı? Arkasındaki diğer nedenler neler olabilir? Konularını eğer hızla akan gündem bizi değişiklik yapmaya zorlamaz ise haftaya Çarşamba günü ele alacağız.

Yarın saat 13:00’de Milli Merkez Bursa Kurultayı için Fethiye Kültür Merkezi Nilüfer-Bursa’da olacağım.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...