Savaş uçaklarımız patır patır düşüyor, subaylarımız şehit oluyor ama yetkililerden çıt yok. Bunlara “takdiri ilahi” deyip geçiştirecek miyiz? TSK’nın komutanı durumunda olan Genelkurmay Başkanı komuta zinciri vasıtası ile emrindekilerin yaptıklarından, yapmadıklarından ve yapamadıklarından sorumludur. Sık sık düşen uçaklarımızın ve kaybedilen bu canların hesabını vermek zorundadır.

Hava Kuvvetleri’nde mevcut savaş uçaklarının her pilot sandalyesi için olması gereken pilot sayısının oranı 1,2’dir. Yani 500 pilot sandalyeniz varsa olması gereken pilot sayınız 600’dür. Ama Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas davalarında kıdemli, deneyimli ve öğretmen statüsündeki pilotlarımız kaybedilmiştir. Bu davalar nedeniyle meydana gelen moral ve motivasyonsuz ortamda emeklilik ve mecburi hizmetini bitirdikten sonra çok genç yaşta ayrılmalar da hızlanmıştır.

Ayrıca F-4’ler ABD’nin Vietnam’da ve Kore’de kullandığı uçaklar olup hizmet ömürlerini tamamlamışlardır. Bu yaşlı uçakların bakım ve idamesinde de sorunlar vardır. Ayrılmalar nedeniyle personel zafiyetleri uçak bakım personelinde de yaşanmaktadır.

AK Nakliyat

Uçaklarımız durup dururken düşmedi ve düşmüyor. Düşmeleri için yeterince sorun var ama tedbir alan üst düzey sorumlusu yok. 22 Haziran 2012’de Suriye hava sahasına giren RF-4E uçağımız düşürüldü ve iki subayımız şehit oldu. Genelkurmay Başkanı hala bunun hesabını vermedi. Vekaleten savaşın devam ettiği Suriye’ye niçin bu uçağı gönderdiniz? Hem de bu işten bir çıkarımız yokken! Amerika mı istedi? Yine 2012’de Afyonkarahisar’da cephanelik patlaması ve 25 şehit. Bunun da hesabını vermediniz.

Bir de utanmadan, tabanları yağlayarak kaçtığınız, AK Nakliyatın taşeronu olarak ecdadımıza saygısızlık yaptığınız kepazelik operasyonunu bize başarı olarak anlatmaya çalışıyorsunuz?

Korkudan sınırımız dibine taşıdığınız Süleyman Şah türbesinde yapılan Amerikanvari bayrak dikme rezilliğine ne demeli! Soruyorum tepesinde bayrak çekili olduğu halde bayrak direği dikme töreni geleneğimiz var mı? Önce bayrak direği dikilir sonra bayrağımız göndere çekilir? Yönergelerimiz bu şekilde olması gerektiğini söylüyor!

Siz ise bayrağımızı yönergelerimizde yazdığı gibi değil, Amerikalıların II. Dünya Savaşı’nda Japonya’ya ait Iwo Jima adasını ele geçirdiğinde zaferinin simgesi haline gelen fotoğraftaki gibi yaptınız. Yazıklar olsun! İlla birisini taklit etmek gerekiyorsa bu ecdadımız Ulubatlı Hasan gibi olmalıydı!

Siciliniz temiz değil

Kumpas operasyonlarına kurban giden silah arkadaşlarınıza sahip çıkmadınız, içeriden çıkanların travmalarını gidermek ve onları tekrar kazanmak için hiçbir şey yapmadığınız gibi ve onların ayrılmalarını teşvik ediyorsunuz.

Ülkemiz göz göre göre bölünüyor ve parçalanıyorken, siz bu dönemde terörizmle mücadele etmeyen ve müzakere eden Erdoğan’ın Anayasal ve yasal olmayan emirlerine bulunduğunuz makamı korumak uğruna itaat ettiniz. Askeri kışlasından çıkarmadınız. Askerimizi infaz eden PKK’ye karşı kılınızı bile kıpırdatmadınız.

Bakın ABD terörü bitirmek için açılım yapıyor ve teröristlerle müzakere ediyor mu? Ne El-Kaide ile ne El-Nusra ile ne de IŞİD ile pazarlık etmedi ve etmiyor. Amerika PKK’yı korudu, kolladı ve donattı. Bunlar bu kadar aşikar iken şimdi siz Eğit-Donat protokolü ile terörist toplayacak, eğitecek ve silahlandıracaksınız. Kim İçin? ABD’nin çıkarlarına hizmet için!

Siciliniz temiz değil. Bugüne kadar yaptığınız hatalar, gaflar ve yanlışlar kabul edilebilir sınırlar içinde de değil. Bugüne kadar gösteremediğiniz erdemi hiç değilse şimdi gösterip istifa etmelisiniz.

Onur tüm insanlar için çok önemlidir ama askerler için sanırım bir tık daha fazla olmalıdır! ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Jeremy Michael Boorda hak etmediği bir şerit rozetin takıldığı yazıldığı için 1996’da intihar ediyor. Tarihimizde Yarbay Reşat Çiğiltepe’de görevini zamanında yapamadığı için 27 Ağustos 1922’de intihar ediyor.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...