Hakkari-Dağlıca’da PKK saldırısında, resmi rakamlara göre eğer doğru ise16 şehidimiz var. Gazeteler saldırının alçakça ve haince olduğunu belirten başlıklarla dolu. Bu başlıklara katılmak mümkün değil! Çünkü bu bir savaş! Pusu ve hile bir savaşın olmazsa olmazlarındandır.

Bugün ülkemiz savaşta, hem de emperyalizme karşı! Büyük Ortadoğu Projesi gereğince Türkiye dahil olmak üzere bölgemizi etnik, dinsel ve mezhepsel olarak bölmek istiyorlar. PKK, PYD, IŞİD ve diğer terör örgütleri emperyalizmin yani ABD’nin taşeronlarıdır. Nasıl Kurtuluş Savaşı’nda arkada İngilizler önde Yunanlılar var idiyse, şimdi de arkada ABD önde PKK var! Kimle savaştığını ve mücadele ettiğini bileceksin. Halka doğruları anlatacaksın.

Düşman düşmanlığını yapacak, normaldir. Düşmanın haini olmaz. Hainlik içeriden olur. Önce Ergenekon ve Balyoz gibi 4.Nesil Savaşın gayri hukuki operasyonları, daha sonra PKK’ya karşı yapılan terörle mücadelenin değersizleştirilmesi, 2009’da “açılımlar” ve 6 yıl sonra bugün yine başladığımız yere geldik. Ama bu süre içinde 2002’de bitirilmiş olan PKK canlandı, silahlandı, güçlendi ve ne yazık ki, TBMM’den çıkarılan yasalarla ve hükümetin icraatlarıyla bölgenin temsilcisi konumuna sokuldu.

Terörün bitmesini istemiyorlar

Askeri kışlasından çıkarmayan, terörle mücadele etmeyen ve müzakere eden, askere kumpas kuran ve itibarsızlaştıran kimlerse esas hain onlardır. Terörle mücadeleyi değersizleştirmek için neler yapıldığını, “asker terörün bitmesini istemiyor” diyen alçakça söylemleri sanırım anımsıyorsunuz?

BOP’un realizasyonuna yönelik emperyalist girişimler olan “açılımlar”ın ve “çözüm süreci”nin amacı PKK’yı canlandırmak, bölgenin temsilcisi yapmak, terörü azdırmak ve Türkiye’yi rejim değişikliğine ve zaman içinde bölünmeye razı olur duruma sokmaktı. Bu nedenle, gelen şehitlerimizin kanı BOP eş başkanlığının, sürece destek verenlerin ve akillerin elindedir. Ergenekon ve Balyoz gibi operasyonlar vesayetten kurtulacağız safsatası ile “açılımlar”ın ve “çözüm süreci”nin önünü açmak için yapıldı. Yani Türkiye’yi bölmek için!

Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur ve kurucu ideolojinin babasıdır. Atatürk, onun önderliğinde yapılan Aydınlanma Devrimleri ve kurucu ideoloji Türkiye’de barış içinde birlikte yaşayabilmenin formülüdür. Atatürk bu ülkenin zamkıdır. Atatürk ve kurucu ideoloji emperyalizmin bölgemiz ve ülkemiz için öngördüğü projeler için engeldir. İşte bu nedenle emperyalizm, işbirlikçileri ve taşeronları Atatürk düşmanlığı yapmaktadır.

Esas sorun nedir?

“Türkiye Atatürk’ün mirasını terk etmelidir” diyen Amerikalı akademisyen Samuel Huntington ve “Kemalizm’e son verin, Osmanlı ile övünün” diyen ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) eski üst düzey görevlisi Graham Fuller ile bayramlarımızı kutlamayı yasaklayan ve engelleyen, andımızı kaldıran, Kızılay maden sodasından ve Ziraat Bankası’ndan Türk adını silen, Atatürk’e ayyaş diyen aynı zihniyettir ve aynı amaca hizmet etmişlerdir.

Sorun sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP değil. Esas sorun bu toprakların üzerinde yaşayan halkın çıkarlarını esas almayan, kendi siyasi ve ekonomik menfaatlerini kollayarak emperyalizme hizmet eden işbirlikçi zihniyettir. Eğer siz işbirlikçi zihniyete devam edecekseniz, “açılımlardan” yanaysanız, listelerinizde PKK’nın avukatları, işbirlikçiler, Atatürk düşmanları, Cumhuriyet’in kurucu ideolojisi ile barışık olmayanlar, Türkleri soykırımcı ilan edenler olacaksa ve bugün emperyalizme karşı savaştığımızı, PKK’nın onun bir enstrümanı olduğunu halka anlatmıyorsanız Erdoğan gitmiş, siz gelmişiniz ne fark edecek? Hatta terörle ve Cemaatle mücadele sekteye uğrar biliyor musunuz?

Anlatmaya çalıştığımız gibi düşmanın haini olmaz. Akıllısı veya akılsızı olur. Bakın Atatürk’ün direktifleri ile kurulan ve çocukluğumdan beri okuduğum Cumhuriyet gazetesi ne hale geldi. Çevirin sayfalarını bakın. Adeta PKK’nın ve Cemaatin sözcüsü durumunda!

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...