Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz Pazartesi Günü, Suriye’ye ait bir helikopter Türk savaş uçakları tarafından düşürüldü. Sonrasında hükümet yetkilileri tarafından; “Suriye helikopterinin sınırımızı 2 km ihlal ettiği, hava savunma unsurlarımız tarafından sürekli ikaz edildiği, ihlalin devam etmesi üzerine Malatya’dan kalkan uçaklarımız tarafından saat 14:25’de füzeyle vurularak düşürüldüğünü, enkazın ise Suriye topraklarına düştüğü” açıklandı. Bu açıklamalara, Paris’ten katılan Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Cezalandırıcı işlem yapıldı” dedi.

Bu işlerden birazcık anlayan bir göz; daha ilk bakışta açıklamaların kendi içinde birbiriyle çeliştiğini, doğruların söylenmediğini ve esas amacın başka olduğunu hemen anlar.

Suriye savaş halindedir ve başı yeterince derttedir. Bu nedenle; Türkiye’nin husumetini çekecek bir davranışta asla bulunamaz. Suriye helikopterinin, sınır ihlali yapmasının bir amacı olamaz. Diyelim ki, AKP hükümetine kızdığından Türkiye’ye zarar vermek istedi! Bunun yolu, silahsız bir helikopter ile sınır ihlali yapmak değildir.

Sınır ihlali yaptığı iddia edilen Suriye’ye ait hava vasıtası, Mİ-17 tipi Rus yapımı genel maksat helikopteridir. Saldırı helikopteri değildir ve silahları yoktur. Kullanım amacı, insan-malzeme taşımak ve kısıtlı olarak keşif yapmaktır.

Bir an için duygudaşlık yapalım, kendimizi Suriyeli pilotun yerine koyalım. Türkiye hava sahasına girdiniz ve sizi sürekli olarak hava sahası ihlali yaptığınız konusunda ikaz ediyorlar ve siz hala daha fazla içeri girmeye devam ediyorsunuz. Sizce bu mantıklı mı? Amacınız kendinize ateş ettirip, düşürülmek mi?

Suriye helikopterin vurulmasının nedenleri

Belli ki helikopter, Suriye hava sahasında iken vurulmuştur. Bu konuda şüphe bile yok! Helikopterin vurulmasının dört önemli nedeni var;

  1. 22 Haziran 2012 tarihinde Suriye’nin sahil kenti Lazkiye yakınlarında düşürülen RF-4 keşif uçağımızın ve şehit olan iki pilotumuzun öcünün alındığını göstererek, topluma kitlesel tatmin yaptırmak, gaz almak ve kırılan gururumuzu tamir etmek.
  2. Rusya’nın girişimi ve ön alması nedeniyle sönümlenen savaş beklentisini tekrar yeşertmek ve tetiklemek.
  3. 21 Ağustos 2013 tarihinde Şam yakınlarında bulunan Doğu Guta’da, üçte biri çocuk olmak üzere, yaklaşık 1400 insanın yaşamını kaybettiği kimyasal silah saldırısında kullanılan sarin gazının izleri, AKP yönetiminde Türkiye’yi göstermektedir. Helikopterin düşürülmesi, bu suçu kapatma girişimidir.
  4. Türkiye’de ekonomi dahil, her şey berbattır. Toplumda yaygın kanaat, Ekim’de halk hareketinin tekrar yükseleceğidir. Bu nedenle dikkatleri başka tarafa çekecek, mümkünse savaş çıkaracak girişime ve girişimlere ihtiyaç vardır.

İşin diğer ilginç tarafı; siyasetçilerimiz dahil, bilen bilmeyen herkes angajman kurallarından bahsediyor ama bu kuralların ne olup ne olmadığı konusunda çoğunun bilgileri yok. Bu durumu en iyi “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” sözü açıklıyor sanırım!

Angajman Kuralları (Rules of Engagement), tetiğe basma yetkisidir. Bu yetki; esas olarak siyasi otoritededir. Angajman yetkisi, seviyesine göre aşağıya doğru devredilir. Hiçbir angajman kuralı, başka bir ülkenin hava vasıtasının kendi ülkesinin hava sahasında iken ona ateş açmasına müsaade vermez, veremez. Bu, alenen savaş kışkırtıcılığıdır!

Ateşleme yetkisini Erdoğan verdi!

Suriye helikopterinin, kendi hava sahasında iç güvenlik harekatı yaptığı çok açıktır. Bu harekat, dolaylı olarak ülkemizin de yararınadır. Çünkü Suriye’nin kuzeyinde otorite boşluğu, terörist faaliyetler ve bölgedeki istikrarsızlık, Türkiye’ye zarar vermektedir.

Geçen yıl Haziran’da Suriye’ye istihbarat için gönderilen ve bu ülkenin hava sahası içinde düşürülerek suçüstü yapılan ve toplumsal olarak utanç içinde olduğumuz bu olayın karşılığını verebilmek ve misilleme yapabilmek için fırsat bekleniyordu. Başbakan’ın “Angajman kurallarını değiştirdik” açıklaması, bunun ifadesiydi.

Aranan fırsat, en sonunda bulundu. Zaten teröristler de şikayetçiydi Suriye güvenlik güçlerinin son günlerde kuzeyde yapmaya başladığı iç güvenlik harekatından. Sınırımıza yakın olarak Suriye helikopterinin harekat yaptığı ve keklik gibi olduğu rapor edildi. Gelen emir üzerine, derhal düşürüldü. Bu anlık emrin, Başbakan Erdoğan’dan geldiğine tereddüt yoktur.

Bazılarımız Lazkiye açıklarında şehit edilen pilotlarımızın kanı yerde kalmadı, öcümüzü aldık diye düşünebilir. Keşke böyle olsa! Gerçekler ne yazık ki, size sunulduğu ve anlatılmaya çalışıldığı gibi değil.

Suriye helikopterini vurması ve onurumuzu kurtarması için atılan füze; gerçekte Türkiye’nin güvenliğine, bekasına, bölünmez bütünlüğüne, çıkarlarına, ülkemizin ve bölgemizin istikrarına ve barışına karşı ateşlenmiştir.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...