Geçtiğimiz Çarşamba Tahran Radyosu Türkçe servisi canlı olarak telefonla bağlanarak gündem hakkında görüşlerimize başvurdu. Konu 4-5 Eylül tarihlerinde İngiltere’de yapılan NATO zirvesi, burada alınan kararlar ve özellikle IŞİD veya yeni adıyla İslam Devleti idi. Tahran Radyosu yaklaşık 10 gün önce de bağlanmış Davutoğu’nun Erdoğan tarafından başbakan olarak atanması ve bunun bölge açısından bir değişiklik getirip getirmeyeceği hakkında değerlendirmelerimizi almıştı.

Öngörülerimiz ve değerlendirmelerimiz isabetli bulunduğundan mı, yoksa başka neden mi bilemem ama Tahran Radyosu yaklaşık 1 yıldır neredeyse ayda en az 3 defa olmak üzere arar, canlı bağlanır, Türkiye ve Ortadoğu bölgesindeki gündem ile ilgili kıymetlendirmelerimizi dinleyicilerine aktarmaktadır.

81 milyonluk nüfusa sahip İran’ın yarısının Türkçe konuşabiliyor ve anlayabiliyor olduğunu düşünürseniz, Türkiye’nin ve Türk insanının menfaatleri açısından komşumuza sesleniyor olmanın avantajını sanırım kabul edersiniz.

Bugün size Tahran Radyosu’na söylediklerimi özetlemeye çalışacağım; IŞİD, ABD tarafından kurdurulan, İsrail, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye tarafından desteklenerek büyütülen taşeron terörist bir yapıdır. Diğer bir anlatımla IŞİD, I. Dünya Savaşı sonunda zamanın emperyalist güçleri olan İngiliz ve Fransızların Sykes-Pickot ile çizdikleri siyasi haritayı küresel güç Amerikalıların kendi çıkarları için yeniden çizme sürecinin bir enstrümanıdır.

Zirvenin kararları ve satır araları!

ABD bölgede zaman içinde gerçekleştirmeye çalıştığı yeni düzenlemede, ulus devletlere ve Arap milliyetçiliğine son vermek, mezhepsel arka planı olan yeni yapıları ortaya çıkarmak, İsrail’in güvenliği için bölgedeki güçleri ufaltmak, Irak ve Suriye’yi bölmek ve oluşturmaya çalıştığı Kürt devletinin farklı devletler içinde bulunan parçalarını ana yapılarından gevşeterek ayırmak istiyor. İşte IŞİD, ABD’nin bu amaçlara ulaşmaya çalışırken yaratarak kullandığı çok sayıda enstrümanından biridir.

Ayrıca son aylarda azdırılan IŞİD ile Suriye’ye direkt olarak müdahale edebilmenin haklı gerekçesi yaratılmaya ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden alınamayan müdahale kararı kısa devre edilmeye çalışılmaktadır.

Türkiye okka altına!

İngiltere’de yapılan NATO zirvesinde alınan kararlara ve satır aralarına baktığımızda göze çarpan hususlar şunlardır;

  1. ABD mücadeleyi arzulamakta ama IŞİD’i bitirmek istememektedir. Aynen daha önce PKK için yaptığı gibi.
  2. ABD IŞİD ile mücadeleyi sadece kendi çıkarlarını tehdit eden bölümüne indirgemek istemektedir. IŞİD’in Musul’u işgalinden sonra Kerkük’e yani Kuzey Irak Kürt Yönetimi’ne tehdit olması halinde yaptığı hava saldırısı gibi.
  3. ABD IŞİD ile yapacağı mücadelenin Esad’ın kuvvetlenmesine yol açmasını istememektedir. Çünkü IŞİD, ABD’nin Suriye hedeflerine yönelik olarak Esad ile savaşmakta olup bugüne kadar elde edilen kazanımlar yok olsun istenmemektedir.
  4. IŞİD ile mücadelede kurulacak 10’lu koalisyondan bir tek Türkiye mücadele alanı olan Irak ve Suriye’ye komşudur. Ayrıca IŞİD’in elinde 49 yurttaşımız rehinedir. Bu kararla Türkiye okka altına atılmaktadır.
  5. NATO bir defa daha ABD’nin gerçekleştirmeye çalıştığı bölge hedeflerinin bir enstrümanı olmuştur.

Geçen gün ABD savunma Bakanı Chuck Hagel sorulan bir soru üzerine “IŞİD’in yenilgiye uğratılmasının muhtemelen Obama yönetimi dönemine yetişmeyeceğini” söylüyor.

ABD için IŞİD’i ezmek ve yok etmek 10 günlük iş. ABD Başkanı Obama’nın görev süresi Ocak 2017’da bitecek. Bunun anlamı; “IŞİD’i en az 28 ay daha kullanacağız ve hatta fazlası bile var” demektir.

Sonuç olarak IŞİD, ABD’nin Ortadoğu bölgesinde gerçekleştirmeye çalıştığı amaçlarına yönelik olarak kurdurduğu, desteklediği ve kullandığı bir araçtır. Bu terör örgütünün sadece haddini aşan ve kontrol dışına çıkan faaliyetleri için operasyon yapmayı düşünmektedirler.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...