Ne yazık ki ülkemizde her şey her geçen gün daha kötüye doğru gidiyor. Halen uygulanan üretime ve alın terine dayanmayan ahlaksızlık ekonomisinin sürdürülebilir tarafı kalmamıştır. Ölümcül çöküş çok yakındadır.

Türkiye kendisi ve çevresi için istikrarsızlık kaynağıdır. Gelişmeler, bölünmeye, parçalanmaya ve iç savaşa doğru gittiğimizi çok açık olarak göstermektedir. Ülkede çağdaş kıstasları esas aldığımızda hukuktan, adaletten ve özgürlüklerden bahsedebilmenin imkanı yoktur. Otoriter yönetim artık her alanda yerini faşizme bırakmaktadır.

Ortaçağın temsilcileri

Emperyalizmin taşeronları olan ve aynı kaba yapan ortaçağın karanlık temsilcileri bugün her türlü ahlaki ve etik değerleri yok sayarak birbirlerini deliğe süpürebilmenin mücadelesini vermektedirler.

Siyasetçiler, aydınlar ve askerler bu durumu edilgen bir şekilde futbol maçı seyreder gibi izlemektedirler. Bu kötü gidişe dur diyebilecek tepki ve isyan belirtisi sadece halkta vardır. Fakat bu isyanının kötü gidişi durduracak güce dönüşememesinin en büyük nedeni geniş kitleleri kucaklayacak siyasi seçeneğin ve önderliğinin halkın önüne konamamasıdır.

Şartlar daha elim ve vahim!

Halen Türkiye’nin içinde bulunduğu durum 95 yıl önce 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıktığında bulduğu duruma göre daha elim ve daha vahimdir.

O gün düşman işgali, sokaklarımızda devriye gezen askerleri, namlularını şehirlerimize çeviren donanması ve dalgalanan bayrakları ile açıktı ve kolayca anlaşılabilirdi. Bugün ise düşman işgali işbirlikçileri vasıtası ile örtülüdür. Şehirlerimizde üniformaları ile devriye gezen düşman askerleri ve semalarımızda dalgalanan bayrakları yoktur ama ülkemiz kelimenin tam anlamıyla işgal altındadır. Geçmiş deneyimleri nedeniyle emperyalizm işgallerini artık bu şekilde yapmaktadır.

Emperyalizm daha güçlüdür

Emperyalizm 1919’a göre daha güçlü, daha organize, daha tecrübeli ve daha eşgüdüm içindedir. O gün emperyalizm İngiltere, Fransa, İtalya ve ABD’si ile çok başlı ve çok kutupluydu. Ayrıca Rusya, 1917 Devrimi ile şer cephesinden ayrılmış ve Kurtuluş Savaşı mücadelemize destek vermişti.

Yer kürenin ekonomik, siyasi ve askeri ağırlık merkezi doğuya ve güneye doğru kaymakla birlikte dünya halen tek kutupludur. Emperyalizmin arasındaki çelişkiler devam etmekle birlikte geçmişe göre daha azdır.

Melek yüzlü şeytan

Günümüzde savaşın şekli, yöntemleri ve araçları değişmiştir. Emperyalizmin silahlar artık top, tüfek ve tank değil hukuk, medya, sivil toplum kuruluşları (STK), ekonomik manipülasyon, ileri teknoloji, terörizm, özel birlikler ve sanal alandır. Dördüncü Nesil Savaş çağına geçilmiştir. Geçmişte “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” özlü sözüyle anlamlandırılan değişimden daha radikaline tanıklık ediyoruz şu anda.

Geçmişte emperyalizm daha nobran suratlıydı. Bugün ise demokrasi, insan hakları ve özgürlükler söylemleri ile hedeflerine yaklaşan ve onları ele geçirmeye çalışan melek yüzlü şeytan görünümündedir.

Geçmişte ve günümüzde değişmeyen tek şey şahsi çıkarlarını emperyalistlerin ve onun yerli işbirlikçileri ile birleştiren ülkesinin yaşamsal menfaatlerini yok sayan hainlerin varlığıdır.

Şartlar değişmiştir

Nasıl emperyalizm hedeflerine ulaşmak için yöntemlerini, stratejilerini, taktiklerini ve silahlarını değiştirdiyse emperyalizmin hedefi olanlarda onla mücadele etmek için farklı yöntem ve araçlar kullanmak zorundadır. Şartlar ve koşullar değişmişse geçmişin uygulamaları ve mücadele yöntemleri ile başarıya ulaşmanız mümkün değildir. Akıl ve bilim bunu gerektirmektedir.

Geçmişte üstün liderlik ve aydın öncülüğü ile halk kitlelerinin onayını istemeden de kurtuluş mücadelesinin, büyük fikirlerin, inanç sistemlerinin ve devrimlerin itici gücü ve önderi olunabiliyordu. Fakat günümüzde geniş halk yığınlarının onayını ve desteğini bir şekilde almadan bu mümkün değildir. Çünkü karşınızdakiler onlara ulaşmaktadır.

Bugün ülkemiz emperyalizmin ağır tehdidi altındadır. Bu mücadeleden sağ çıkabilmek için halkın önemli bölümünün desteğini alacak lidere ve parti örgütüne ihtiyaç vardır.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...