Hayvandan insana doğru geçişte evrimini tamamlamamış bir yaratık tarafından, hunharca ve vahşice öldürülen üniversite öğrencisi kızımız Özgecan Aslan için Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve Türk Ulusu‘na başsağlığı ve metanet diliyorum. Allah hiçbir anneye ve babaya böyle bir acı bir daha yaşatmasın.

Özgecan’ın cenaze töreni sırasında tabutuna erkek eli değmesin diye kadınlar taşıdı. Toplumumuz için bundan daha büyük bir onursuzluk olabilir mi?

Özgecan’ın vahşice katledilmesinin ardından “idam” tartışmaları başladı. Normal her insanın kanını donduracak nitelikte olan bu vahşetin sıcaklığı nedeniyle idam cezasının tekrar geri getirilmesi için ciddi bir kamuoyu desteği var ve yükseliyor. Tartışmalara AKP’li bazı bakan ve milletvekilleri “idam cezası tekrar geri getirilmelidir” değerlendirmesi ile katıldılar. AKP, toplumun bu haklı infialini kışkırtmaya ve yönlendirmeye çalışıyor, bilesiniz!

İdam cezası bu tip vahşetlerin bir daha yaşanmaması için acaba caydırıcı olabilir mi? Bu tip suçlar için cezalar mutlaka arttırılmalı, infaz yasasından faydalanmamalı, zaman aşımı olmamalı, tahrik indirimi kaldırılmalı ve hiçbir af yasasının kapsamına asla girememelidir. Ama idam cezası da geri gelmemelidir!

Fahiş hata olur!

Adaletin uygulanamadığı, adli hataların çok yaygın olduğu, yargının tarafsız ve bağımsız olmadığı ve hukukun operasyonel hale geldiği ülkemizde idam cezasının tekrar geri getirilmesi fahiş hata olur. Ayrıca idam cezası insanın ilkel öç alma duygusunu tatmin etmekten başka hiç bir işe yaramaz.

Bu tip suçların işlenmesini arttıran ve yaygınlaştıran toplumda yaratılan iklimdir ve elverişli zemindir. AKP iktidarı döneminde son 12 yıldır kadına karşı şiddet, ayrımcılık, ötekileştirmek, hor görmek ve cinsellik üzerinden cinayetler ne yazık ki, tavan yaptı ve vakayı adiye den oldu.

Bu suçlara azmettirenler “kadın erkek eşitliği fıtrata ters”, “örtüsüz kadın perdesiz eve benzer, ya satılıktır ya kiralık”, “dekolte giyene tecavüz ederler”, “mini etek giyiyorsan bağırmayacaksın” ve “annelik kadının kariyeridir” diyen çağdışı, yobaz ve gerici dünya görüşüdür.

Özgecan’ı katleden; oyuncak bebekten tahrik olan, 8 yaşındaki kız çocuğuna cinsel obje olarak bakan, annesinin ve kız kardeşinin elini sıkarken ve yanaklarından öperken aklına cinsellik gelen ahlaksız düşünce sistemi ve onun öğretisidir.

Çözüm nedir?

Ahlaksızlık sahte imza atmaktır, kamu kaynaklarını çalmaktır, rüşvettir, hırsızlıktır, ihaleler üzerinden komisyon almaktır ve 800 bin lira değerinde saati armağan olarak kabul etmektir. Kadının saçının veya diz kapağının üzerinin gözükmesi çağdaş dünya için ahlaksızlık asla değildir. Ahlak anlayışının kadının cinselliği üzerine indirgendiği ülkelerde ahlaktan ve etik değerlerden bahsedebilmek mümkün değildir.

Sivrisinekleri öldürmek için en gelişmiş yöntemleri bulmak çözüm olmaz. Esas olan bataklığı kurutmaktır. Bugün ülkemizde her geçen gün bu tip suçların işlenebileceği bataklık büyümektedir.

Küçük kızının ırzına geçen, annesine söylemesin diye başını duvara vurarak öldüren Suudi Arabistan vatandaşı baba, öldürdüğü kız olduğu için çıktığı şeriat mahkemesinde cezası yarıya indirilir ve kalanı da para cezasına çevrilerek kurtulur. Bu düzenin bekçisi olan, toplumuna ve Ortadoğu’ya kan kin ve gözyaşından başka bir şey vermeyen Suudi Arabistan Kralı geçende öldüğünde ülkemizde yas ilan edildi. Lanetliyorummm! İlan edilmesi gereken yas Özge Can için olmalıdır.

Çözüm, Atatürk’ün önderliğinde yapılan Aydınlanma Devrimleridir. Bilim egemen kafaya ve eleştirel akla sahip, ahlaki ve etik değeri yüksek insanlardan müteşekkil toplumun yaratılmasıdır. Bu ancak ve ancak laik eğitim ve öğretimle olur. Aksi; kele ve kafa koparan, kadını yok sayan, cinselliği erkeklere özgü gören, tecavüzcüsü, sübyancısı ve ensest ilişki içinde olanı bol olan toplum demektir.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...