Napolyon savaşı kaybeden generalini yanına çağırır ve savaşı niçin kaybettiğinin hesabını sorar. Generali Napolyon’a “Size savaşı kaybetmemizin mazereti olabilecek en az 10 haklı gerekçe sayabilirim. Birincisi barutumuz bitmişti” diye başlangıç yapar. Bunun üzerine Napolyon, generaline “Yeter, daha başka bir şey söylemene gerek yok” der.

30 Mart yerel seçimlerinden sonra günlerdir “CHP bu seçimde niçin başarılı olamadı, hatta niçin bu kadar kötü sonuç aldı?” diye yazılıyor, değerlendiriliyor ve yorumlanıyor. Gerçekte CHP’nin son seçimlerde kötü sonuç almasının gerekçesi olabilecek çok şey sayılabilir; Halkta umut yaratamadılar, alternatif olamadılar, yanlış seçim stratejileri uyguladılar, kampanyayı “karşı tarafın hırsızlığı” üzerine inşa ettiler ama hırsızlığı tescilli bazı insanları aday yaptılar, projeleri varmış gibi bir algıyı halkta oluşturamadılar ve sandıkları kontrol altına alamadılar.

İnancını kaybetmişti!

CHP’nin başarısızlığının gerekçesi olabilecek daha çok şey sayılabilir. Ama bu başarısızlığın gerçek nedeni CHP’nin daha seçimler öncesinde biten barutuydu! CHP üst yönetimi kurucu ideolojiye olan inancını, birbiriyle olan dayanışmasını ve 6 ok ile somutlaşan ilkelerine olan sadakatini kaybetmişti. İnanç olmayınca enerji olmuyor, örgüt motive edilemiyor ve ortak hedefe yöneltebilmek asla mümkün olmuyor.

Seçimin rakamsal verilerine sağdan da baksanız, soldan da baksanız, ne yaparsanız yapın sonuçlar CHP için tam anlamıyla bir hezimettir. Bunun hesabını Genel Merkez yapılacak Kurultay’da örgüte ve halka vermeli yanlış stratejinin sorumluları gitmeli ve kan değişikliği yapılmalıdır.

Başarı kazanılmamış, hediye edilmiştir

Biliyorsunuz bazen futbol maçlarında da olur. Maçı kazanan iyi oynadığından ve başarılı olduğundan değil rakibinin iyi olmamasından, maçı kazanabileceğine olan inançsızlığından ve yanlış oyun kurgusundan dolayı kazanır. Yani kazanan maçı almamış kaybeden yaptığı fahiş hatalarla maçı zorla ona vermiştir. Evet, geçtiğimiz seçimlerde göreceli başarı AKP’ye CHP tarafından hediye edilmiştir.

Geçen hafta yine bugün (12 Nisan 2014) İstanbul Caddebostan’da Kemalist Halk Partililer, Onuncu Köy Derneği ve Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği Ulusal Uyanış Paneline CHP Milletvekilleri Nur Serter, Birgül Ayman Güler ile Nasuh Mahruki ve Can Ataklı’yla beraber katıldım. Konu ister istemez CHP ve seçim sonuçlarıydı. Panel sonunda katılımcılar tarafından sorulan sorular da bu konuda yoğunlaşıyordu. Zaten salonu dolduran insanların yüzde 95’inin CHP’li olduğunu ve kerhen de olsa son seçimlerde CHP’ye oy verdiği kolayca anlaşılabiliyordu.

Ahlaksızlığın ve ihanetin hesabı verilmeli!

Panelden ittifakla çıkan en önemli sonuç; CHP’nin yanlış seçim stratejisi uyguladığı, halka çok başlı bir görünüm verildiği, partinin ideolojisinden uzaklaşıldığı, Cemaatle ittifak yapıldığı, AKP’leşerek oy artımının planlandığı, ilkesiz ve gayet makyevelist (Başarıya giden her yol mubahtır) aday tespit sürecinin olduğuydu.

Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmek, ele geçirmek ve rejim değişikliği yapabilmek maksadıyla siyasetçimize, askerimize, aydınımıza, gazetecimize kumpas kuruluyor, yurtseverlerimiz ve masum insanlarımız zindanlara atılıyor. Bu kumpasın bir numaralı tetikçisi olan Cemaatin daha doğru bir ifade ile F Tipi Örgütün olduğunu sağır sultan bile biliyor. Ama siz bu örgütle başarıya giden her yol mubah yaklaşımı içinde işbirliği yapıyorsunuz! Bu ahlaksızlığın ve ihanetin hesabı mutlaka verilmelidir!

Raspa yapılmalı!

Panel sırasında Güler CHP’yi balinaya, Cemaati de onun vücuduna yapışan kabuklu deniz canlısına benzetti. Bu konuyu bilen bir denizci olarak kendisine katılıyorum. Balina, vücuduna yapışan bu kabuklulardan kendini temizleyemez ise vücudu ağırlaşır ve ölüm kaçınılmaz olur. Bu nedenle CHP üzerine yapışan ve bünyeye uyumsuzluk gösteren bu kirlenmeden raspa yaparak (kazıyarak temizleme) arınmak ve Atatürkçü çizgiye oturmak zorundadır.

Niçin Nur Serter, Birgül Ayman Güler, Dilek Akagün Yılmaz ve Emine Ülker Tarhan gibi partinin yüz akı sayılabilecek isimler yönetimde yoktur da, Atatürk düşmanları, 6 okun modasının geçtiğine inananlar, CIA ajanları, Cemaatçiler, Türk Ulusal kimliği ile barışık olmayanlar ve geçmişinin ekonomik olarak hesabını veremeyecek insanlar yönetimde etkindir, bunun bir yanıtı olmalı?

Bugün Sessiz Çığlık eylemi İçin saat 13:00’de Trabzon Meydan Parkı’nda olacağım.

Saygılar sunarım.

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...