Geçen hafta Cuma günü Fransa Afrika ülkesi olan Mali’de askeri operasyon başlattı. Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande “ Askeri operasyonun Mali Devlet Başkanı Dioncounda Traoure’nin yardım isteği üzerine bu ülkenin kuzeyini ele geçiren İslamcı militanlara karşı başlatıldığını, askeri müdahalenin uluslararası hukuka uygun olduğunu ve gerektiği kadar süreceğini “ söyledi. Mali yetkilileri de “ Fransızlar yanında Senegal ve Nijerya askerlerinin de Mali’de olduğunu ve operasyona katıldıkları “ bildirildi.

Mali Kuzeybatı Afrika ülkesi olup Türkiye’nin yaklaşık iki katı büyüklüğünde ve nüfusu 15,5 milyondur. Denize kıyısı bulunmayan ve 1960’de Fransa’dan bağımsızlığını kazanan Mali’nin komşuları Senegal, Moritanya, Cezayir, Nijer, Burkina Faso, Fildişi Sahili ve Gine’dir. Mali’nin yüzde 90’nı Müslüman, yüzde 1’i Hıristiyan yüzde 9’u ise yerel dinlere inanmaktadır. Geçmişte Fransız sömürgesi olması nedeniyle ülkenin resmi dili Fransızcadır.

Fransa’nın askeri müdahaleye başlamasından bir gün sonra geçtiğimiz Cumartesi İngiltere Başbakanı David Cameron “ Mali’deki müdahaleye lojistik destek sağlayacaklarını fakat asker göndermeyeceklerini “ belirtti.

Mali’de yapılan askeri harekatın amacı Nisan 2012’den beri ülkenin kuzeyine hakim olan El Kaide yanlısı grupların da içinde olduğu İslamcı militanların güneye ilerleyişini ve başkent Bamako’yu ele geçirmesine mani olmaktır.

Dün Libya’da bugün Mali’de

İslamcı militanların ve özellikle El Kaide’nin Mali’de etkinliğinin artmasının en büyük nedeni 2011’de Libya’da Kaddafi’yi karşı yapılan NATO operasyonu olduğu bilinmektedir. Şu anda Mali’de isyancılar safında savaş veren yabancı militanlar daha önce Libya operasyonunda taşeron olarak kullanılmıştır. Kaddafi’nin devrilmesi sonucunda oluşan istikrarsızlık Afrika’da güneye doğru yayılmakta ayrıca Libya’da isyancıların ve yabancı militanların eline geçen silah ve cephane bugün Mali’de ve diğer Afrika ülkelerindedir.

Afrika kıtasında Batı’nın artan bu hareketliliği bize sürpriz gelmemeli. Bunun belirgin ipuçlarını 2006’da görmeye başlamıştık. Zamanın ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld “ Afrika’dan ABD güvenliğine yönelik olası tehditleri göz önünde bulundurarak bu kıta için yeni bir komutanlık oluşturulmasının düşünüldüğünü “ belirtmişti. Daha sonra 2007’de bu sefer zamanın Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman “ Çin’in Afrika’daki yoğun faaliyetlerinin ABD çıkarlarına zarar vereceğini “ açıklamıştı. Sonunda ABD harekete geçti, Başkan George Bush döneminde 1 Ekim 2008’de Afrika Komutanlığı ( USAFRICOM ) resmi olarak kuruldu ve karargahı Stuttgart/ Almanya’da Kelley kışlasında teşkil edildi.

Gerçekte Afrika’dan ABD güvenliğine yönelik tehdit yoktu. Ama Afrika demek altın, uranyum, petrol, doğal gaz, kıymetli maden, sömürülecek kaynak demekti. ABD bu konuda rakip ve ortak istememekteydi. Açıkça söylenemeyen tehdit buydu!

Geçen yılın son günleri ABD Savunma Bakanlığı ( Pentagon ) tarafından “ 2013 başından itibaren 35 Afrika ülkesinde asker konuşlandırılacağı ve Afrika’daki ABD askeri varlığının artırılacağı “ açıklanmıştı. ABD bu kapsamda bugünlerde Kansas’ta bulunan 3500 kişilik bir piyade tugayını Afrika’ya göndermek üzeredir.

Bu tugayın harekat eğitim takviminde 35 Afrika ülkesinde 100 tatbikatın planlanmasına rağmen gelişen ve başkenti tehdit eden isyancılar nedeniyle tugayın ivedi olarak tamamen Mali’de konuşlandırılması gerekebilecektir. Bu durumda Afrika’da daha fazla sayıda Amerikan askerine ihtiyaç olacaktır.

Amerikan barışı

ABD tek kutuplu dünya düzenini sürdürmek, dünyanın her yerinde hegemonyasını direnenleri ezmek, tüm yer kürede Amerikan barışını ( Pax Americana ) kabul ettirmek ve dünyanın ekonomik, askeri ve siyasi güç merkezinin doğuya doğru kayışını durdurmak istemektedir.

ABD bu maksatla doğunun yükselen gücü Çin’i Asya Pasifik Bölgesi’nde kuşatmaya, bu ülkeyi istikrarsızlaştırmaya, Ortadoğu’da hegemonyaya direncin başat gücü İran’a müdahale için stratejik müttefiki İsrail ile beraber fırsat kollamaktadır.

CIA bordrolarından yıllarca maaş almış, Afganistan’da, Libya’da ve Suriye’de işbirliği yapmış ve yapmakta olan El Kaide ABD’nin Afrika kıtasında askeri varlığını arttırabilmesinin gerekçesidir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yeni düşman Radikal İslam veya Köktendinci İslam’dır.

El Kaide geçmişte ABD’nin Afganistan’a, Irak’a ve Ortadoğu’ya tüm ağırlıkları ile girebilmesinin bileti idi. Şimdi ise El Kaide ABD’nin Afrika bileti.

Çin petrol olarak körfeze, madenler olarak Afrika’ya çok bağımlıdır. Çin’in Afrika’da çok büyük yatırımları vardır. Petrol, doğal gaz, maden ve diğer tabii kaynaklar bakımından çok zengin olan Afrika kıtasında Çin ile ABD arasında soğuk savaş sürmektedir.

Fransa’nın Mali’ye müdahalesini, ABD’nin Afrika’daki askeri varlığını artırmasını, Erdoğan’ın 2011’de Somali, geçen hafta ilk ikisi Mali’nin komşusu olan Senegal, Nijer, Gabon ziyaretlerini ve F Tipi Örgütün Afrika’da CIA denetiminde yaptığı misyoner faaliyetlerini bu bağlamda değerlendirmek lazım.

Saygılar sunarım.

Türker Ertürk

Loading

Sosyal Medyada Paylaşın...